Nihal’im
Sen, kollarıma hiç gelmemiş sevgili,
lakin ruhumun ezelden talep ettiği sır;
başlangıcında kaybolmuş vuslat,
adınla çağırdım seni, Nihal’im.
Ben bilmedim hangi ilahî nağmeler
ferahlatır kalbini,
ama bildim ki kalbimin zikri
senin adını söyler her seher vakti.
Bıraktım seni zamana aramayı,
çünkü sen zamanın ötesindesin.
Dalgaların kabarışı, günlerin akışı
hep Sana döner, Nihal’im.
İçimde açan bahçeler sensin,
görmediğim cennetlerden bir pencere.
Bir kır evinde açık duran kapı,
ve sen, yeni çıkmışsın eşiğe,
beni çağıran tefekkürle.
Geçtiğim sokaklarda izlerin kalır,
rüzgârın taşır kokunu.
Bir aynaya bakarım,
o bile senin nurundan ürker,
beni geri verir kendime.
Kim bilir, belki de aynı kuş
öter içimizde:
senin ruhunda aşk,
benim kalbimde yakarış,
aynı Hak nefesinin yankısı.
Sen, Nihal’im,
ne kaybolan bir sevgili,
ne de bulunan bir suret;
sen, kalbime açılan
ilâhî sır kapısısın.
Kayıt Tarihi : 2.8.2025 20:06:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!