Adliye koridorlarında,
Kara cüppeli, çantalı
Telaşlı bir sürü insan
Uğultu...
Mübaşirin sesi...
Davacı...!
Davalı....!
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Nasılda güzel yazılmış aşka başlamak gibi
Yıllardır adliye koridorlarında, kara cübbeli, çantalı, telaşlı insanlardan biri olduğum ve şiirde geçen bütün sesleri çok iyi tanıdığım için mi bu şiirden etkilendim diye düşündüm önce. Ama hayır. Fazlası var. Sadece baktıran değil içine de alan bir tablo yaratmış şair. Geriye düşünmek ve hislenmek kalıyor.
Ebru Hanım
antatımınız harika
ne de çok var halkalı köle....
kutlarım...
Muharrem Çetinkaya
seçtiğiniz kelimelerden başlamak istiyorum. çok vurucu yerlerinden yakalamışsınız olayı. herkesin bildiği bir konuda herkesin hissetiklerini yazıp başka duygula ruyandırmak demek lazım buna. çok başarılı bir çalışma. kutlarım yürekten
Ben dördünüde beğendim ve hepsinede '10' verdim.Gerçi bu yoğun duyguları daha güzel dizelerle ifade edebileceğine de inanmıyor değilim.Asi satırlarını seviyorum.Eline sağlık.
'Prangalar çürüdü'
'Neden ben hala'
'Halkalı köle'....... Düşündürdünüz:((( Tebrikler
Bu şiir ile ilgili 6 tane yorum bulunmakta