Halkalanan sulara, eğilen yeşil dallar,
Çifte kumrular gibi, bir sırrı mı fısıldar.
O yumuşak ellerinle, topladığın çiçekler,
Bu karanlık sularda, belki yıkanmak ister.
İşte sabah oluyor, gök kalbine elerken,
Bir ışık ayrıldı,yıldızlar küme’sinden.
Bulutlar sessiz sessiz,ağlıyorken hüzünden,
Eski bir şarkı döküldü, rüzgarların sesinden.
Neden erken dağıttı, ecel sırma saçını,
Ve seninle süsledi, bu dağın yamacını.
Kalk artık saçlarımız, yıldızlarla öpüşsün,
Akşamın damla, damla, yok olduğu bu yerde.
Seni her an anarken, inan içim yanıyor,
Senin sevdiğin gölde, serçeler yıkanıyor.
Dermanım kalmamış,halime gülmek için,
Bir bahane aradım, bu sabah ölmek için.
Kayıt Tarihi : 5.2.2012 20:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!