Halk Ve Halklar 3 Şiiri - Bayram Kaya

Bayram Kaya
2924

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Halk Ve Halklar 3

Oysa etnik yapılar, halk değildir. Etnik yapılar bir türden homojinite birliktir. Yani siz, etnik yapıları kast ederek, halklar diyemezsiniz. Her bir etnik yapı, birbirine göre yine bir sosyal birlikti karşı etnik yapıdır.

Bir toplumun halkı için, halklar söylemi tam bir bilgi kirliliğidir. Tam bir bilgi karartmasıdır. Ve bu bir dezenformasyondur. Sapla samanın karışmasıdır. Halk, etnik olanların ittifaklı olan doğal halidir. Yine halk, emekli (hünerli) üretim girişmesinin sonucunda, çeşitli nedenlerle ortaya emek koyamayan her bir etnik yapı üyelerinin toplum karşısındaki ortak özellikleridir.

Etnik yapıların ana belirleyicisi totem kandaş bağ iken; halkı belirleyen ana belirleyicilerden sadece birisi; yaşlılık, sakatlık, çocukluk gibi nedenlerle hünerli emeğe katılamayanların ortak yazgısıydı. Hünerli emeği koyamamak, ittifak içindeki tüm etnik yapılardaki insanların ortak olan bir insan özelliği idi. Halk, bir yanıyla üretimse olamayan bir alandı.

Hünerli emekler girişmesi sosyal birlikler arası işbirliği iş akti ve ittifakları ortaya koymuştu. İttifaklarla bir araya gelen etnik yapıların kendi kültürlerin şevsel biraradaki birliği de halkı oluşturmuştu. Etnik yapılar halk gibi alanı oluştururken, aynı zamanda da ayrışmayı öngörür ilk yaşantılaşmadır. Halksal oluşum, bir etnik organize oluşların ve etnikti birlikte olunmanın alan seçimleşmesidir de.

Oysa etnik yapılar homojen bir kültürdür. Halk ise, heterojendir. Yani halk kendi içinde farklı olan kültür ve sosyal oluşmalarını taşırlar. Bu yüzden, bir toplumun, bir halkının içinde başka halklar seçimleşemezsiniz. Etnik yapılar, tarihin uzun dönemleri içinde gruptu, totem aidiyet bağıyla bir arada olan, basit organizeli, topluluklar halinde gelişen, ortaklaşa yaşam aidiyetli birliktiler.

Etnik sosyal birlikti yaşam, sürü yaşamdan evrilmişti. Kendilerinin avcılık ve toplayıcılık eksenli yaşantılaşma organize oluşlarını ortaya çıkartmıştır. Sosyal birlikler, birbirine göre, etnik anlayış birlikleridir. Etnik anlayışlar kutsal totem bağ ilişkileşmesi etrafındaki saf bağlı oluşlar ilişkinliğidir. Ve aidiyetliği çok farklıdır. Bağımlılığı, kendisi olan bir yapılaşmadır.

Oysa halk, toplumla ortaya çıkmıştır. Halk, toplum aidiyetliğine değin bir bağ oluştur. Halk topluma bağımlı, topluma muhtaç bir yaşantılaşmadır. Halk çok kültürlülük ve farklılıkların bir arada var oluşudur. Oysa ki etnik yapılarda çok kültürlülük yoktur. Bu nedenle etnik yapılara halk denemez, yada diğer etnik yapılara izafeten, etnik olana halklar, denemez.

Daha detaya girmiyorum. Halkın bu özelliklerini bilmez isek, halkın öznel değerlemelerini inancını toplumun üreten yapısına karışmanın bir meşruiyetliği yaparız. Oysa toplum, bizden ve halktan bağımsız bir var oluştur. Tamamen nesnel ilişkilenişin anlayış birikmesi temellidir. Toplumun apayrı bir ilişkilenmesi vardır. Biz bu bağımlılığı insanlığın özgürleşmesi yararına kullanır ve bizler doğaya karşı, egemenleşiriz.

Oysa halkın eksenleşmesi, kişilerin zorunlu sanı kanı yansıtmalarının bir ilişkileşmesine dayalı, bam teldi başka başka aitliklerin yansıtışlarının ilişkileşmesi öznelliğidir de. Halk, sosyal aktarımların, geleneklerin, pekiştirici kültürüdür. Açıkçası halk inançsız var olamaz.

Etnik yapılar, kendi özellikleri üzerinde yansıyışların biriktirildiği totem algılar ekseninindeki olay ve olguları, anlama eksen eşilmesidir. Kişiler totem referanslı kodlarla rezonansa gelerek girişirler. Etnik yapıların, anlama, anlaşma, anlatma kodları, totem üzerindeki çözümlemeler ile gerçekleşir. Etnik yapılar, homojen tekliğin; tınlaşımlı rezonansıdır.

Oysa halk çoklukta birliğin ulaşıldığı, totemik bağ değildi. Totemler bileşenli eksenleşmenin insan, insanlar iletişmesidir. Halk; olay ve olgularını, yaşantılaşmalarını, yorumlarını bu bileşen algılar üzerinde çözümleyerek giriştirirler. Anlama ve anlaşmalarını genellikle birlik ittifakları üzerinde sağladıkları kanallardaki girişmelerle çözümle ulaştırırlar.

Halklar, her bir toplumun, bir tek halkına dek oluşmalarının, tek tek dünya toplumları kadarla kümülâtif toplam olup, dünya ittifakı küreselliğine gidişin ifadesidir. Burada kast edilen söz gelimi; Çin halkı; Çin toplumunun, heterojen bir, Çin halkı olmasıdır. Yine Hint toplumunun da kendi içinde heterojen bir Hint halkı olmasıdır.

Her ülkenin üreten bir yapısı ve bu yapının bir ilişkileşmesi vardır. Bu o ülkelerin toplumsal yapısıdır. Ülkelerin toplumsal yapısı etrafında, sağlayışların paylaşımdı tüketilmesi ve özel yaşantılaşması vardır. Bu da halk yapıdır. Toplumun üretiş biçimi ve ilişkileşmesi ve halkına yansıtması, o ülkelerin toplumsa siyaset ve ideolojileridir.

Halkın kendi iç kültürünü bireyleri vasıtasıyla topluma doğru yansılaştırır olması; o toplumun kültüre değin üretim çeşitliliğini sunmasında ve kullanılmasında, verimlilik yaratabilecektir. Halkın kendi iç kültürünü, toplumuyla ilişkileşmesinden, gelir düzeyini tüketir olmasından ve halkın kendi geleneklerinin basıncından; halkın, azade bir şekilde olacağını düşünemezsiniz.

Halklar kavramı, fazla girişebilen kavram değildir. Emekten yana olan ortak özellikleriyle giriştirilmelidir. Her bir toplumların üretim ilişkilenişleri farklıdır. Ve bunların sağlayışları olan yaşantılaşmalarının, demokratik edinimci kazanımlar oluşturmaları da farklı olacaktır.

Yani toplumların her bir farklı ilişkinlikleri, halklarında farklı farklı yol ve yöntemlerle kendi girişememelerini sağlar olacaklardır. Ya da bu tür farklı ilişkinlikler ortak paydaların azalması doğrultusundaki, Dünya halkların, amaç birliklerini sağlayamaz oluşlarıdır. Toplumlar halkını evrensele götürmedikçe, halkların girişebilirliği zorlanacaktır. Ezilme, sömrülme bağlmında Dünya halkları koalisyonu olası iken. Bu sağlayışların temini konusunda konsansüs olamaz.

Etnik yapılar, toplum olmanın cazibesindeki eksenleşişlerle, ittifakı birliğe sürüklenip, halk denen gelişme düzeyini ortaya çıkartmıştı. 'Dünya halkları birliği' de, belki dünya toplumu olmanın cazibesel eksen sürüklemesini ortaya çıkaracaktır. Ancak şu anki parçalı toplumsal yapı, Dünya halkları birliğini ortaya çıkaramayabilir. Bunun menfi çatışan iki nedeni vardır.

Birinci olarak, teknik gelişmiş toplumların dış uzaya açılmasıyla, toplumlar arası ilişkileri ve küresel buhranlar gibi çeşitli olguların dayatması vardır. Bu gibidan dayatmalar, Dünya'yı; Dünya halklarından ve Dünya toplumları birliğinden, yana yol aldırırlar.

Ama bunların yanı sıra da anamalcı oluşmalar uluslar arası şirketleşme olmalarına rağmen şu anki mevzilerini; mevzilerdeki çıkarlarının birim bazlı kontrollerini; toplumların siyasi politik gücüyle sağlar olmalarının karşı direnci vardır. Bu direnç Dünya halkları ve Dünya toplumsa birliğine doğru gidişe engeldir. Ama sürecin basıncı her durumda bunu aşılacaktır.

Yani şimdiki toplumsal yapılar, Dünya toplumları ve Dünya halkları ayrılıkları üstüne, dünya halkları çatışmaları ve dünya halkları düşmanlık korkuları üzerine, geliştirilmiştir. Oysa, Endonezya'daki; Türkiye'deki; İspanya'daki ve Brezilya'daki bir halk kişisinin; birbirleri ile düşmanlık etmeleri için, bir biri ile alıp veremediği, hiçbir şey yoktur. Üstelik bunların, temel sağlayışlarını, elde edememekten kaynaklı, dayanışmaları için ortak paydaları vardır!

Sürecek

Bayram Kaya
Kayıt Tarihi : 27.1.2011 18:59:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Bayram Kaya