Bayram Kaya - Halk Ve Egemenlik 14 Şiiri ...

Bayram Kaya
2924

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Yıldırım ve şimşek çakması havadaki azotu, azotlu bileşikler halinde yere indirerek bir nebati beslenme çevrimi ortaya kor. Aynı zamanda bir ağaç bu azotlu bileşiği kullanarak yaşamını oldururken, bir anlamda ve öznel olarak, bir duygu yansıtması olaraktan yıldırıma minnettar iken; kafasına düşecek yıldırımdan da kurtulamayacaktır. Yani yıldırım sayesinde yaşayacak. Buna iyi diyecek. Yine yıldırım sayesinde ölecek. Subjektif kaygılarla buna da kötü diyecektir.

Burada yıldırıma ihtiyaç olmadan azotlu bileşikler bitkilere verilemez miydi? Diye sormanızda absürttür. Sorunu bilmezlikle ve tersten ortaya koymaktır! Çünkü yaşam: kendi çevresinde olan kendisinden önce, nasıl bir ilişkileniş girişimi ile karşılaşmışsa ona göre organize olmuştur. Dağ olan bir çevrede, gitmek ilerlemek için dağı aşmak zorunda olmuşsunuzdur. Azotlu bileşiği ancak, yıldırımla giriştirerek o şekilde var edersiniz. Böyle bir çevrede yıldırımla ilişik zorunlu olarak, hayati olarak, ilişkilenmek zorundasınız, kaçınamazsınız. Biyomerler çevrede azotu bulduğu için, en mahrem yerlerinizde azot bulunur. Bu azotu dışarıdan ihtiyacı olarak enerji girişimi olarak transfer etmek zorundasınız vs; vs.

Değilse başlangıçta ilişkiler ve tüm ihtiyaçlar saptanmışta ona göre biz veya canlılar yol alıyor ya da aldırılıyor değilizdir. Çevrenizdeki canlı cansız ilişkilenme nasıl bir yol ve belirlenim ve kaoslar ortaya çıkarıyorsa, biz de, ona göre işlevsel kılışlar geliştiriyoruz. Hayat illa bu dizim ve dizilim ilişkileriyle var olmak zorunda diye hesaplanan bir olay durum değildir. Tıpkı birçok bilgisayar işlemcisi ve programı olduğu gibi. Ancak hayat bu tür bir bağıntılı ve ilişkilisel çevrede, bunlara ve bunların özelliklerine bağımlı kalarak bir yol alışı, seçip ayıklamaktadır.

Bu yüzden gelecek bilinemezdir. Determinizmde, bir kısım kaosu içinde mutlaka barındırmak zorundadır. Doğa koşularında iterasyonlar yapar. Değilse gelişme ve değişme olamazdı.

Tamamını Oku