Pek çok osilasyon ve indüksiyon (gerekirlik) içinde, sadece bu iki osilasyon ve indükleme kuramından ikincisi somut metodikleşirken, birincinin yaşayışı, sırrı ve nedeni kişilerdedir. Kişi içsel oluşumun, dışsal ve öznel ilişkilenişinin sarmalıdır. Farklı farklıdır ama mutlaka kişiseldir. Çünkü kişinin içselinden doğup gelişen ve kişi içseline dönene, bir yaşama ve belki de Tanrı'sal alandır. Bu da inançların kişisel yapı oluşunun temel diyagramıdır (olgu değişim ve gelişim grafiği) . İnancın eğilimlilik oluşunu sanal düzleme götüren mütalaaları burada kesiyorum.
Demek ki inanç daha temel ve doğru düzlemde geliştirildiğinde uhrevilik ve ulviyet kazandırılacak. Sonuçta sosyal yaşayışın, toplumsal yaşayışın, gölge gibi bir yansıma anlayışı olacaktır.
Buradan da, inancın kişisel oluşuna bir yansıma daha eklemlenecektir. Halktan ve toplumsal belirişe katılamayan bir kişinin, dışsal yansıma anlama ve anlayışı ile hem toplumda hem halkta yaşayan bireyin, dışsal yansıması anlayışı ve bunun içsel ilişkilenişle osilasyonla beyne indüklemesi çok çok farklı olacaktır.
Bu, toplumsal yaşayışı, halksal yaşayışa fazla kılan yandır. Çünkü her toplumda olan kişi halkın içinde vardır. Ama her halkta olan kişiler toplumsal işleyişte yoktur ve bi haberdir. Aynı yansı kuralı, halktan birinin, inançsal yaşayış anlamasının farklı oluşunu, bu ortaya koymakta ve toplumsal yansı ile çatışmaktadır. Bu yansımalar, diğer yansımalarla, olumsuz çığlaşacağından, topluma uygulanır bir varlaşalar sağlayış kullanımı, şimdilik mümkün gözükmemektedir.
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman