Tarihsel belgelerin, yani toplum ve halk ayrışması süresini kestirmek mümkün değildir. M.Ö 42 ve M.S. 37'de Tiberyüs'le bu tarihi vaka olmuş. Toplum ve halk ayrışmasının delili burada başlatılabilir. Ama bu süreç daha önceki en az100- 200 yıllık bir önceki gelişmenin süre gelen olgunlaşmış hali olacağı da unutulmamalıdır. Bu uzun süreli düşünsel ve nesnel evrimli üst bilinç hali de aşağıdaki gibi ortaya konmuştur.
Halkın, toplumsal yapılardaki değişmelere, geleneksel tutumlarla olumsuz direnci, vatan, ulus, devlet denerekten akan sular durdurularaktan kırılmıştır. Bu söylemler aslında; halk alanının, toplum alanına göre; daha tez güncellenemez oluşundan kaynaklanmaktadır.
Bu bağlamda, toplumların akışında, halkın desteğinin kazanılması, zorunlu ve gerekli bir hal kılınmıştır. Halk desteği, devlet yönetiminde ve mevcut yapının sürmesinde gereklidir. Harpler sonunda ele geçen ve uyruklaşan halkların kaynaşmasında halkın tutumu gerekli idi. Devletler için fetih gelirlerinin devamı bakımından ve askeri güç oluşturmak açısından, vergi vermede halk kaynak olaraktan gerekli idi. Halktan çok kişiler, toplumun üreten bireyi olması nedeni ile de, halkın desteği çok gerekli ve çok belirleyici olmuştur.
Roma dönemi artık; “” Sezar'ın hakkı Sezar'a; Tanrı'nın hakkı Tanrı'ya”” yani devletin hakkı devlete (toplumun hakkı topluma) , Tanrı'nın hakkı Tanrı'ya deyişi ile zihinsel şuurlaşmanın yansıtıldığı bir bilinçleniştir. İki ayrı alanın soyut özümsenme, adımıdır. Yani iki ayrı alanın, bilinç düzeyi olaraktan dünyada var olmasıdır. Halk alanı; Tanrı'sal (inançsal) tutumu gerekle belirlemiş. Yine halk alanı; kişiler arası ilişkilenmelerde, devlet güvencesiyle halkta aitleşme formasyonu olarak benimsenmiştir. Halk inançlaşmasının; üzeri açılıp, tıraşlandıkça, bir inanç biçimi olan gelenek, görenek gibi inançlaşmalar da, toplumlar arası ittifakının, ritüelleşmesi kültü olduğu da, açıkça görülür. Yani halkta bir çeşit, açık hava sosyal gelenekler panteonudur.
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman