"Halk Mı, Millet Mi? Sevgi Mi, Saygı Mı? " Adlı Kitap Çalışmamdan! . 003
--------------------
Çocuğuna; sorumluluk almada örnek ol ki; çocuğun insana ait başarılarda sorumluluğunu bilen ve sorumluluğunun gereğini uygulayan oluversin! . Sorumluluklarının üzerine yoğunlaş, taşınabilecek, insan üzerine düşen sorumlulukları öğretiver ailene! . Çocuğuna ev ekonomisi ile iş ve teknik bilgisi uygulamalarını yaşat ki: çocukların, ekonomi ile iş ve teknik bilgisi adına deneyimler kazanarak, hayatı daha etkili bir şekilde yaşamayı öğreniversin! . Ailenin direği olarak; önce neler vermen gerektiği konusunda düşün ki: alabileceğin ve kazanabileceğin, maddi-manevi hazineleri çocuğunda da görüver! . Sorumluluklarının kapsam alanını, gücünün ölçüsünde genişleterek, büyük aileye de sahip çıkabilmenin örneğini, çocukların sende görebilsin ve çocukların başarı adına model seçerken, güçlü bir aile direği örneğini sende görsün ve çocukların kişisel gelişim adına etkili bir birey olabilsin daima! . Akraba ilişkilerinde, akrabalar arası yakınlaşmalara iyi örnek ol ki; akraba arası sıcak ilişkilerle, yakınlaşmanın örnekleri ile çocukların yaşayabilsin! . Ara bozucu olarak değil, ara bulucu olarak örnek ol ki; büyük ailenin: erdeminde yaşa ve yaşat! . Çocuk; dedesine ihtiyaç duyar! . Çocuk; ninesine ihtiyaç duyar! . Çocuk; dedesinden dedeliği öğrenir! . Çocuk; ninesinden nineliği öğrenir! . Çocuk; babasından babalığı, annesinden anneliği, kardeşin-den kardeşliği öğrenir! . Çocuk daima öğrenir! .
{ Kemal KABCIK / 07.09.2011 10:25:08 }
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
There's something about you that makes the air crackle with anticipation. Let's see what ignites the spark.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta