Bir önceki bölümde, varlığın kendi özelliği gereği, ilişkinlik var ettiği; bu ilişkinliğin insanda sanat koyuş olarak kendini doğaçladığını. Bunların her aşamada, yeni bir ilişkinlik, yeni bir bağ ve bağıntı oluşturduğunu. Bu bağıntının hem temel yapıdan ayrı olmayıp, hem de onlarla aynı olmadığını ve temel yapıya indirgenemez, ıralıklı oluşunu vurgulamıştım.
Şu da, bilimsel düşünüşle, güncelin düşünüşünde ayrı tutulmalı. Nesnelitede “”İçincilik, erekçilik, amaçlılık “” yoktur. Yani hava insanların palto giymesi, hayvanların tüylenmesi İÇİN soğumaz. Aksine insanın palto giymesi, hayvanın tüylenmesi değişen çevre koşullarına, uyma ilişkinlik var edişi nedeni iledir. Yeni çevre koşullarına yeni durumlara, uyma, yeni durumla uyuşmadır. Yani, seçilim ve akıllılıktır. Değişen bir çevre şartına siz, tepki var edip, ilişki koyuyorsunuz. Bu beyinde zaten var, size; akıl, akla göre düzenleme olarak yansıyor. Ve duygu olarak biz ne harika bir düzen diye niteliyoruz. Tabi bu tepki koyuşta yol bir olmadığı nedenle, akılda bir değildi. Kimi yağ depolayarak korunma ilişkisi geliştirdiği gibi, kimi de kış uykusuna yatarak, kimi göçme, kimi de sıcakkanlılık ile uyum tepki ilişkisi, akıllılığı ortaya koyuyordu.
Sanat varlıkta bulunan ilişki ve tepki koyuş var olmasının insan nitelikli yanıdır. Genelde insanın davranmaktan kurtulamadığı bir var oluştur. İlişki kurarlılık benin öznelleştirdiği değişme değiştirme ve yorumlama, öndeyi koyma eylemlerini içerir bir çalışma türüdür.
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
İnsanların sınıflandırıldığı bir dünyada ,sanaat geri kalır mı elbetteki sanattada sınıf ayrımı yapacaklardır. Yoksa halkla ,sözde elit tabaka arasındaki fark asıl oluşturulurdu .Mesela klasik batı müziği,bale ,resim,şiir.heykeltraşlık bu ayrımda genellikle kullanılan objeler arasında sayabiliriz.Yanlız şiirin etnik yapıdan gelen bir özelliği vardır.Bence bu şiirin ruhudur aslında ,çünki şiirin mayasını oluşturur.Kullanılan dil,lehçe ve çevre yaşantısı bununla ilgilidir.Siz bunları değiştirmeye kalkarsanız, yazdıklarınızın hiç bir kabulü olamaz.Gül bahçesinde ayrık otları gibi sırıtır durur.bu sebeple şiirimizi layık olduğu seviyeye yükseltebilmemiz için ,toplumsal sanaat haline getirmemiz lazım.Buda toplumun anlayacağı bir dille olmalıdır.Birde şu varki kendi toplumuyla bütünleşemeyen sanatkarın dünya ile bütünleşmesi mümkün değildir.Yazınızını bu bağlamda değerlendirdiğimi belirtir saygılar sunarım.
güzel bir paylaşımdı ..tebrikler...
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta