Sanat bir varlaşmanın, bir var oluşun diyalektiğidir. Bir kendini ortaya koyuş, bir kendini kanıtlama ve kendini ölçme eylem pratiğidir.
Hem değişirsiniz hem değiştirirsiniz, değiştirirken değişirsiniz. Neden, kendinizi değiştirme isteğidir. Bu sizin biyolojide çevreye cevap vericiliğinizdir. Pratikte oyun severliğiniz, toplumsal yaşayışta birey oluşunuzdur.
Kendinizi değiştirme isteğini şimdilik iki hal olarak söylemek yeterli. Birincisi atomik yapının elektrikli yapı özelliği, nesneyi birleşme ve ayrışmaya, zorunlu kılıp ve ön görmede. İkincisi de, son yapınızın bir önceye bozulma (bu da asallık ve kararlılıkla ilgili) , zorunluluğu ile (Ki sosyalite de gericilik ve yeniye uyamama temeli) yeni yapının kazandığı yeni ilişki ile yeni birleşme özelliğine yönelmedeki çatışma ve zıtlaşmadır ki, bu da yeni çevresel koşullara, değişen şartlara bizi uymayı değişmeyi zorunlu kılar yanıdır.
Burada birinci özelliğin arasına, birleşme ve ayrılmanın arasına, yeni ilişki bağlarının girdiği hiç unutulmamalıdır.
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
Şu an için Gestalt teoremi ile bir bağ kuruyorum ancak net bir şeyler söyleyebilmek için sanırım yazının devamını beklememiz gerekecek.
Saygılarımla...
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta