Halk Böyle İstiyor Oğlum! ...
'Bir babanın doğum gününde
oğluna mektubudur... Görülmüştür'
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
güncele ilişkin dizeler
anlatmasını bilen kalem
somutun soyutunda
felsefesi biraz zayıf kalmış
ve neşter daha derine olabilirdi .
Emre Şimşek kardeşimiz demiş siz dışındamısınız sanatla onca yıl içiçe olan birisi ne kadar bu bataklığın dışında kalabilir diye sormadan edemez insan .
tebrikler Ahmet bey saygıyla
Tebrikler sayın Ahmet Selçuk İLKAN. Günümüzün gerçeklerini bu kadar güzel dile getirdiğiniz için.
Sizin şiirlerinizi okumak bana büyük bir haz veriyor.
Elinize yüreğinize sağlık. Bundan sonra da bu ve bundan daha güzel şiirler yazmanız dileğiyle...
Çok güzel bu şiirinizde.
Devir bu devir
İyi tutunmazsan adamı sağlam devirir.
İşte yetişkinlere burada çok şey düşüyor....önce anne baba olabilecek vasıfa sahip olup olmadıklarını bilmeli insanlar....dünyada bir çocuk getiriyorsanız önce anne ve baba adaylarının eğitimden geçmesi gerekiyor....sadece dünyaya çocuk getirmek önemli değil ki....topluma yararlı kişilikte beyine ve yüreğe sahip olmaları önemli....
Bizim çocuklarımızın bizleri geçmesi şart ki önce toplumlar sonra ülkeler ve çağ ilerlesin....
Çok güncel bir yaraya parmak basmışsınız....keşke herbirimiz kendimize pay çıkartabilsek....
Sanata ve kültüre daha çok önem verilen zamanlara....
Saygılar.
Üzücü gerçekleri okuyup da ders alanlara ne mutlu!
Teşekkürler İlkan.
POPULER BIR SIIR, POPULERITEYI YEREN... Bizde gencligimizde bizden oncekiler icin ayni seyleri yapiyorduk. Bizden oncekiler de kendilerinden oncekiler icin oyleydi. Bizden sonrakiler de kendilerinden sonrakiler icin bu tur sozleri soyleyecek...Ama gorulen o ki, dunya batmiyor, INSANLIK yasiyor, insan oldugu surece.
Ne kadarda yerinde dile getirmişsiniz. Tebrikler Selamlar. Hatice Bediroğlu
Hemşerim,
Sevdâyı,ayrılığı(sen zaten ayrılıkların şâirisin...),ümidi,hüsrânı,hicrânı,neş'eyi,sevinci,kederi,güzeli,çirkini...hülâsa; hayata dâir ne varsa ne kadar güzel anlatıyorsun.Hele bu şiirdeki 'Nasılsa son düğmesi de koptu insanlığın' mısraı var ya...Allaaaaah!Şu kürre-i arzın yüzünde,insanlığın salâsını verirken söylenecek bundan daha güzel bir cümleyi senden başkası kuramazdı!Gönlün dert görmesin!Üstâdsın vesselâm.(Tabiî,bu arada milletin sabrının da son düğmesi kopmak üzere...)Gönlüne kuvvet üstâdım!
Nasılsa
Son düğmesi de koptu insanlığın
Vefa can çekişiyor arka sokaklarda
Umut mendil sallıyor giden trenlerin ardından
Onur, adres arıyor mezarlıklarda
Dostluklar çöp tenekelerinde sahipsiz
Ve anahtar teslimi aşklar satılık köşe başlarında
Hem de üç kuruş mutluluklara...
Sen çok yaşa Hocam ( Hoca...camide ) Vefa...onur...umut...dostluk...ve anahtar teslim aşklar !.. Eh, üstat oldu mu şimdi...kaldı mı bizde bunlar ?.. Sahi ya... sen bizi teşvik etmeye devam et... Devam et ki, yazarken kelime oyunlarını gerçek hayata taşıyalım. Herkes sevebilir, yazabilir, ancak etkileyebilir mi...senin kadar ?
Yahya Akbulut / Çorlu
MİLLETÇE AHVALİMİZ ANCAK BU KADAR GÜZEL ÖZETLENEBİLİRDİ AHMET BEY, YÜREĞİNİZE , KALEMİNİZE SAĞLIK..
Bu şiir ile ilgili 29 tane yorum bulunmakta