51 yıldır bir şekilde nefes alıyorum.
Buralarda bir yerde olacaktı.
İncecik bakışının içine gizli,
Reçetesiz acıları.
Akşam inerken ufuktan,
Vuslatı kalmış dağın ardında.
Uzayıp giden güneşli güne,
Çıktığım yoldan dönülmezim
Baktığın yerde görünmezim
Her ne kadar istemesem de
Sonunda ben senden vazgeçtim.
2023
Bir anlık öfkeydi.
Zaman durdu.
Güneş battı.
Deniz çekildi.
Temmuz gitti.
Zemheri geldi.
Heybenden dökülen.
Hatırı kalacak birkaç şey kaldı geride
Elinden içtiğim su.
Dilinden duyduğum ismim.
Gözünden döktüğün yaşın.
Bastığın yerde görünmeyen ayak izin.
İnce bir sızı oturdu sigaramın ucuna,
Yanıp durur çektikçe içime,
İşler Eylül sancısı ta en derine,
Kızıl kor bu sevda,
Yanıp durur boşu boşuna…
...2023
Fotoğraf karelerine hapsedilmiş,
Her karesi, ayrı ayrı yargılanmış.
Hükmü verilip.
Kalemi kırılmış.
Başıboş hayatlar yaşıyoruz.
2018...
Kayalık bir akşam üstü,
Denizde fırtına, yelken küstü,
Oynaş olmuş lüfer, rakı ve keder,
Yanaştı gönül iskeleme sessiz bir ecel.
2024
Rüzgâr değmiş, yaprak ürpertisi saçların,
Ağır aksak bir sabah geçiyor penceremden.
Güneşli denize hasret sokakları ile bir şehir.
Sıkıntılı akıllara bulaşan bir mavi gibi.
Kırıntı peşinde bir Eylül ayazı,
Üşümüş o beklediğim köşebaşı,
Soyunda gir düşüme,
Günahı benim...
Sevabı senin…
Gecesi benim…
Gündüzü senin…
Hadi soyunda gir düşüme.
Güzdü,
Güzeldi.
Mevsimden sonbahar,
Aylardan Eylül’dü.
Öğlenin ertesi akşamın öncesi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!