Bir meczup seslendi geceye derinden:
“Dur! Nereye gidiyorsun, habersiz kederinden? ”
Dedi: “Yolum uzundur; bir seher umuduyla,
Sessizce dürülüp rüzgara koyuldum yola.
Uçarım aydınlıklara sessiz,sedasız,
Bu uzun yolda bir tek rüzgarla arkadaşız;
Ne bir iz, ne hatıralar, ne de bir kalıntı,
Olmasa da içinde, ömrümden bir alıntı.
Yaşamak seni elbet, bir gün mümkün olacak,
Elbet bu beden sende, sende hayat bulacak.
Bir şiir, bir şarkı, belki de bir hikayesin,
Ama benim için sen, ulaşılmaz gayesin.
Okyanustan sesler duyuyorum
Kulak zarlarımın gerisinden gelen
Beynimde dalgalanan uğultular
Damla damla sızıyor gözlerimden
Rüzgarı içime hapsetmenin telaşıyla
Gözlerimi kısıyorum
1.
Zamanın ötesine geçebilsem bir kere
Tutabilsem ruhumu en ücra köşesinden
Son nefeste dünyanın keşke dediği yere
Varabilsem kurtulup keşke endişesinden
Ne kurtuluş, ne kaçış, ne de dönüş geriye,
Sensizlik bir sır gibi sokuldu içeriye
Çözmek için bu sırrı, cinayete karıştım
Anıları katledip mezarınla tanıştım
Fakat mermerler soğuk, yazılar kara leke
Buzlaşan hayallerle donuklaşan bu ülke;
1.
a.
İnsanlığım önünde utandığım bir ayna
Karanlık uçuruma dönüştü benliğimde
Dibi yok pişmanlığın, düşüyorum boyuna.
Irmakları çağlayan gözelerden gelerek
Çöllerin ortasında kaldım yapayalınız
Bu divane halime kendim bile gülerek
Biriktim sayfalara doldum yapayalınız.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!