Tek bir boşluk bırakmamış,
Hiç bir yeri de dolduramamıştı.
Doluluğun hiddetinden, boşluğun davetine,
Uzanan bir çelişkide huzura uzanmış
Geçmişin derinliği bütün kapıları kapatıyordu
Geçmişten korkmasa bile kaçtığı muhakkaktı.
Oysa o halis muhlis biri olarak bilinirdi.
Her günü güneşli bir gün gibi karşılıyor,
Gözlerini yumsa kafasını dolduracak acıların,
Hazır kapılarını açması yeterliydi.
Göz bebekleri biriktirdikleriyle
Sabah çiğleri gibi boncuk boncuktu.
Bir tecelli terbiyesiyle büyütülmüş olması,
Talihsizliğinin gırtlağını sıktığı ilk gündü.
Güçlü yapısında sadakat olduğunu keşfetmiş,
Fesattan koruması gereken bir mabetti,
Bu sağlam sütunlarla istediği teknede,
Kendini yeniden yoğuracaktı.
Erken köpürtülen mayadan
Hamur olmayacağını,
Daha çocukken öğrenmişti.
Mutluluğu henüz
Muhtaç olduğu ölçüye gelmemişti,
Özgürlük bu büyük nimetin tamamlayıcısıydı.
Bu nimet ahrette değil, dünyada gerekliydi,
Bu mistik taahhüdü terbiyesiyle delmişti.
Önder Karaçay
Önder KaraçayKayıt Tarihi : 7.3.2016 14:48:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Önder Karaçay](https://www.antoloji.com/i/siir/2016/03/07/halis-muhlis-2.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!