Doğmadın güneşim gör özüm nice
Geçmedi günlerim bir uzun gece
Yıllardır söylerim dilde üç hece
Gün görmedim kuzum gündüzüm gece.
Kara gecelerde sen aşklar ile
Saçar mısın gökyüzünden şavkını
Gecelerde çıkarken ay ışığı
Açar mısın yeryüzüne aşkını
Özlerinden yakarken ay ışığı.
Ay ışığı yar bağrını gecenin
Sana eller gibi bardak deyip geçmedim
Belki bir izi var son içtiği yudumdan
Değmese o dudak bardak bardak seçmezdim
Sanki azı vardır son kaçtığı tadından.
Sana kul değmiş bana ol demiş Yaradan
Sebep işler anne baba dünyada
Günahsızca doğar ağlar bebekler
Konuşamaz daha sözü olsada
Dillendikçe çağlar aşar bebekler.
Onlar kokup duran cennet bahçesi
Seher vakti çıkar gezip dağlardan
Düzlerine akan bir ceylan eyler
Ürkek ürkek bakar süzüp dağlardan
Gözlerinden yakan bir ceylan eyler.
Yeşil arar onlar gözü var gökte
Çoban köye doğru dönerken eşeğinde
Koyunlar kuzular ovalar eşiğinde
Durmadan sallanıp duran beşiğinde
Kuzular uyurmuş heybeden döşeğinde.
Sürü sularına koşar soluk soluğa
Dallar zakkum açar ise gülleri
Her gönülde zehir ağı var imiş
Seher acı eser ise yelleri
Her gönlün bir gönül dağı var imiş.
Bülbül beste beste okur geçerken
Elif sürmelerin çeker göze
Sanki elif elif çeker gibi
Zülüflerin tel tel eyler yüze
Yanağından yöne döker gibi.
Heveslerin alır kınasından
Akşam olur gökten saçar şavkların
Düşlerimde yatıp duran ay güzel
Bağrı çoktan delip geçer okların
Ay kaşları atıp vuran yay güzel.
Geceleri döker sırma saçların
Çiçekten yapraktan okurken gazel
Hazanım gelmişse gazelim yeter
Çıkıp şu canıma okursa gazel
Kulunu toprağa dökenim yeter.
Esip geçme öze onca yelini
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!