Bruksel'in Schaarbeek Belediyesinde Türklerin yoğunlukta olduğumuz Chaussee de Haecht caddesindeki büyük düşünürü, büyük âlimi şu cümleler ile oradan kurtarmak isteyen düşünürlerimiz var gibi gibi ... "Efendim Nasrettin Hocanın yeri daha temiz bir yer olsun."
Hopbala derler adama; iyi de biz bize ait değerlere sahip çıkamıyor bir başka bölgede bizim değerimize daha titiz davranılmasını düşünüp Hoca yı camilerimizin, lokantalarımızın, kahvehanelerimizin, turizim acentalarımızın, nüfuzumuzun yoğun olduğu mahallemizden kovmakmı istiyoruz agam..?
Demezlermi adama, O kadar nüfus bakamadı bi Hoca'ya, bulunduğu yeri temiz tutmak yerine sürekli adres değiṣilliği yapmakta neyin nesi..? Aklıma gelen tek bir ṣey var... Hocam nasıl bir kaderin var ki çöplüğe düştün..?
Kaç cuma kaç Bayram geçti
Hoca bizim mahalleye geleli
Yıgıldı baṣına çöpler bitli pireli
dost ağızlarda sana dair cümlelerin
ıslatılması...
Adını anmak...
Yüksek sesle, kimsesiz gecelerin düşsel
avuntularına sırt çevirip senden söz açmak...
Nasreddin hoca aslında hikmet ehli bir alim ve arif zat iken, Celaleddin er-Rumi denen Moüol ajanı sapık şeyh onu kıskandığı için, ne kadar komik hikaye varsa ona atfetmiş ve onu kendince tahkir etmek istemiştir. Biz bu gerçeği Konya Selçuk üniversitesi dinler tarihi hocalarından muhterem Mikail Bayram hocanın TV kanallarındaki ve sosyal medyadaki beyanlarından öğrenip hayretler ve dehşetler içerisinde kaldık. Mikail hoca, Nasreddin hocanın Farsça eserlerinden birkaç tanesini izbeliklerde atılmış halde bulup tercüme ettiğini anlatıyor ve "dileyen gelsin üniversitenin kütüphanesinde tetkik etsin" diyor. Yani Hocayı biz çoktan çöplüklere, izbeliklere mahkum etmişiz de haberimiz yokmuş.
Hayırlı Cumalar.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta