Resulün terinden rayihası var
Rahmetinle yayılıyor göklere
Tabiiye dört mevsimde ilkbahar
O’nun için rahmet indirir yere
Güller diyârı’nın pörsümüş gülü
Sararan neylesin Şeyda bülbülü
Derisi yüzülen NESİMİ, külü
Rüzigâr’la savruluyor göklere
Müslümanlar gardaş diyor yaratan
Hem havadan hem deniz hem karadan
Düşman işgalinde mahremi Vatan
Müslümanlar yattılar teneşire
Bin Dört Yüz Doksan beş yılıdır geldi
İki tane hain fidan dikildi
Hakikate karşı perde çekildi
Kudretten sürmeli elâ gözlere
Birbuçuk yahudi sallıyor kılıç
Üç milyar Müslüman etmiyor huruç
Nerede Alparslan, Barbaros, Uluç?
LÂ HAVLE çekilir günde bin kere
Ellâh rızâsı çün kürre i arzda
Misali Nemrutta, Firavn’u tarzda
Lânet ediliyor Sünnette, Farzda
Maymuna çevrilen Yâhûdî’ lere
Kim derse yalancı; bu hâle kader
Arzı Mev’ud safsatasına gider
Çocuk, Kadın kuşları da katleder
Sığır çobanıyla tamam cendere
Şanlı ceddim tarihiyle düş oldu
Vatan, Millet, Dîn sevdası boş oldu
Yersiz yurtsuz Lânetullah baş oldu
Kapkara bir duman çökünce sere
Hâli malûm Sana RABBİM! İSLÂM ’ın
Müsebbibi Maymun dökülen kanın
Kulunken sureta insan olanın
Leşini ummana götürsün dere
Tükendi fitilin kalmadı yağı
Yâdlara bıraktı bağçeyi bağı
Üste kapanınca meşakkat dağı
Nefsi Emmâre ’yi vurdu zincire
Üç günlük dünya’ nın iştihasıyla
Ömrünü tüketti keder yasıyla
Mücadele etti nefs hevasıyla
Ferasetten açılınca pencere
Demiştim; İSLÂMİ dikkat et sana
Düşün niçin gönderildin cihana
Bir lokma çün debelendi boşuna
Arzusu emeli kaldı mahşere
Kayıt Tarihi : 5.10.2024 17:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!