Halime Gürbüz Şiirleri - Şair Halime Gürbüz

Halime Gürbüz

Her kadın biraz yalnızdır...
Gecenin yarısıdır... Karanlıktan korkan bir gece yarısı... Ürkek, kırılgan, gündüze ve ışığa hasret bir gece yarısı...
Bozkırda yalnız bir ağaç gibidir; yeşil olmaya çalışan, kurudukça kabuklarını saklayıp içine atan... Sevmeyi bildiğini zannedenlerin, üzerine isim baş harflerini kazırken canı acıyan... Yumuşacık saçlarına saklanan. Yalnızlığını, yorgunluğunu, ürkekliğini; saçlarının, maskaranın, makyajın ardına gizlemeye çalışan...
Her kadın gökyüzü gibidir... Kederler yağmalar mavisini o gökyüzünün... O yüzdendir ki, her kadın kirpiklerinde bulutlar saklar... “Sulu gözlü” mü? .. Söylesenize yağmadıktan sonra neye yarar ki bulutlar? ..
Bir kadın varlığınızda yokluğunuzda, yanınızda uzağınızda, kendi yalnızlığında çok ses duyar... Bir başınalığının hüznü seslenir ona her köşeden. Kalbinizin sesini.. İsteyip de diyemediklerinizi.. Gizlediklerinizi.. Çok, çok ama çok şeyi.. Sizin duyamadığınız pek çok sesi.. Sizin duymadığınız; alalanmış gözyaşları, sessiz iç çekişler, berelenmiş gururunun naif iniltisi gibi...
Kavga? Yolluksuz çıktığı bir yolculuktur, bu seferki on bininci tekrar da olsa. Burulur yüreği... Artık, evdeki hiçbir köşe onun değildir siz kapıyı çarpıp çıktığınızda. Akşam siz gelene dek çook işi vardır; yemek, bulaşıklar, gelecekle hasbıhâl ve geçmişle hesaplaşma... Kış, yaz fark etmez ki, ısıtmaz ki yüreğini içtiği onca çay, giydiği yünlü hırka... Dır dır mı? O, sadece örtülü, cılız bir yalvarıştır bildik sıcak bakışlarınızı geri verin diye ona... Oysa sukûnet yaraşır diye bilinir hüzne. Ama hüznünü dağıtmak için, işte bu yüzden hep, hep konuşmak ister o kadın sizinle.. “Çok konuşuyorsun” dersiniz siz... Yine…

Devamını Oku
Halime Gürbüz

Artık daha fazla dayanamayıp gözyaşlarını tutamadığında, gözlerini kapat. Gözyaşlarının yeşil, yemyeşil bir yapraktan süzülen yağmur damlaları olduklarını düşün. Her yağmur yağdığında olan, her yapraktan süzülen binlerce yağmur damlasından biri olduğunu...

Şelaleden akan suyun sesini dinle. Hayat işte bu! Hayat, böyle hızlı, böyle köpük köpük, böyle saçıla dağıla kendi armonisiyle ama hoş bir melodiyle akıyor. Dinle...

Duymak istemediklerin çoğaldığında, ulu çamların tepelerine bak. Onların tepelerindeki hışırtıları duy sadece. Rüzgârla birbirlerine yaklaşıp yaklaşıp uzaklaştıklarında çıkarttıkları sesleri dinle.Yeşil, taze ve yüksekteki sohbetlere katıl. Onları duy sadece...

Devamını Oku