İlk gül şarabında
aşık olmak sana
ya da baktığımda
yan koltuğa
İlk kez ağlamak
Melekleri kıskandıran yemyeşil gözleri vardı
Dikkatli bakınca binlerce tutku, bir intihardı
Rengi ve şekli zümrütü yaratan füsundandı
En süslü cümlelerim yanında kifayetsiz kalırdı
Şairi şair yapan onlardı aslında
Hani biz ağlayacaktık
beraber sona erecekti acılar
Omzum hala boş farkındasın
senin için bekliyor kumsallar
Yıldızlara bakacaktık
Bu kaçıncı yeni sayfam bilmiyorum
Bunu da gözyaşıma teslim etmek istemiyorum
Ruhum beceremese de bedenim ağlıyor
Bir hafta ortası kelimeleri eskitiyorum
Kendime gelirken yoruluyorum
Kaybettim ne varsa
Senden geriye kalan
Bir şişe şarap ve ardında
Hayalde onlarca fotoğraf
Kaybettim ne kaldıysa
Altından saçların
Yakamoza dalışların
Yanımda sen varken
Bitmez umutlarım
Sahili gördüm gece
Kendi yazdığı şiire ağladı şair
Eski ruhu yoktu içinde
Artık hiç sevmeyecekti
Artık hiç sevilmeyecekti belki de
Verdiği tek bir sözü bile tutamadı şair
Ey gökküşağını yaratan ressam
An gelecek siyah beyaz şiirler yazacaksın
Tüm renklerin yine karışacak birbirine
Her şaheserde onun gözlerini boyayacaksın
Rüzgarın sesi onun çaldığı notalar olacak
Boş bir oda içinde
Öksüz bir ben dolaşır
Hiç kimse sevmemiş
Duvarlarla ağlaşır
Kalbimden soğuk mevsim
İlk kez sevişmiş
İlk kez sevmiş gibi
Yeni doğmuş bir bebek
İlk kez ağlar gibi
Omzumda bir melek
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!