söyleyeyim açın yolları kapanmasın kaldırım çiçekleri
var olmaya hasret deltasında yeryüzünün
yolculuklar başlar dokunulası tenhasında ve
ılık ürpertisinde memleketimin
yok olmaya hasret deltasında yeryüzünün
yine hırpalanıyorum uçlarında gözlerinin
ve çaresiz yoruluyorum
mesela uğrarken güvertesine dudaklarının
çivi gibi çakılmış ağır bir ızdırap tutkusu beynime
ya geleceksin ya da gideceğim
her şey sende başlar can
hayatsa umuttur ardında kaf dağının
birazdan gülümser koynunda güneş
etme can, üzülme
bahar gelir uçar kuşlar
yasaklıyorum adını
her varlığa seni konuşmak bensiz yasak
yasaksa henüz bitmemiş
ellerimi ısıtıyorum sıcaklığında gülüşünün az sonra güneş uyanır
ona da engelli senin tenini okşamak
Diyorum ki düşünüyorum seni
ve düşünürken seni
beni düşünmediğini de düşünüyorum
ve beni düşünmediğin düşündüğüm için seni
düşünmekten vazgeçiyorum
İsyan
bilirim teninde gecenin nasıl da yalazlandığını
ıslık sesinde sineme dökülür efkarın
ardından dumanı tüter
buğusunda gözlerinin esareti
bir şeyler anlat mutlu olayım
gerçekliğinde boğulayım düşlerinin
ve
dokunayım ıslaklığına gülüşlerinin
toplumsal bir facia olsun mısraların
her titreyişinde dudaklarının
amansız mısralar biriktiriyorum amansız anlar için
ve ben dökülüyorum benzemesi gereken yerlerde gözlerine
ah güzelim sen oluyorum ben olmadığım zamanlar
ve usulca saçların oluyorum saçların olmaması gereken yerlerde
kekremsi tadı vardır gülüşlerinin
ellerinse gecenin koynunda ansızın uzanır
yalnızlık geceden ve ayazdan kalma bir şey
dudaklarımda senden kalma bir türkü
mırıldanır zemberek mırıldanır hasret
son güneşimizde gitti
dökülecek yapraklar da yok ağaçlarda
fena kırmızı günbatımı
çoktan sökülmüş duvardan
dedemden kalma
yadigar tik tak saatim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!