bir hoyrattır düşer dilime
yaşarken öldürür beni geceler
yaşım uzak olsa da ruhum yakın ölüme
bildiğim dualarla çoğalır dilimde heceler
bir hoyrattır düşer dilime
güller soluyor
yaprakların rengi sarı
bir bir dökülüyor toprağa
vakit hızla ilerliyor
zaman akıyor bir ırmak gibi.
Canımın Cananı Canım Anne’me
Bugün yine hasretindeyim
Bugün bir başka özledim seni
Bugün anneler günü
Ben yine sensizim ben yine yalnızım
Ben yine hasretinle yanıp tutuşuyorum anne
ben gecelerin içinde
kaybolmuş bir avareyim.
yalnızlığın bile olmadığı
yapayalnız bir diyardayım.
her sabah güneş doğuyor ama
Nihâl’e
Nakış nakış işledim bu sevdayı yüreğime
İlmik ilmik bağladım gönlümü sana
Kördüğüm oldu bende sevdan
Kolaysa gel çöz bu sevdayı
Can Dostum Osman Yıldırım’a
Biz iki beden tek yürekiz
Ayrı tutulmuyor can dost
Hatıralar kağıt değil ki
Yırtılıp atılmıyor can dost
Solgun sarı bir gece lambası
taze dikenli bir gül
ve bir el
gece yarısı çoktan geçti sessizlik çöktü geceye
biri var, yalnızlıklar içinde kaybolan biri
yanıyor solgun sarı bir gece lambası
NE GARİP BİR SEVDA BU
Ne garip bir sevda bu
Giriftar oldu yüreğim senle bu derde
Nerde bu derdin çaresi söyle nerde
Ben kahrı çekilmez gurbet ellerde
bir zamanlar gül tutan parmakların
ellerime dokunan ince, uzun parmakların
nasıl da kalınlaşmış şimdi
ve nasıl da yaşlanmış
kana boyanmış.
soğuk bir zamanda yağan
karlar herkesi yakıyor
sular tersine akıyor
nazlı bülbül gülde değil
kuru bir dalda şakıyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!