Gün yorgun sen yorgun
Seni yoran günü selemla
Anılar beynimde yanmayan odun
Yorduğun hergünü birbir hatırla
Gün koşar sen koşarsın koşar adımlar
Yetişmez saatler zaman zayıflar
Bir kuru gül birde güvercin
Bunlardı dünyama bağlanan perçin
Hasreti hissetsende ta derinlerden
Kavuşsan kalkmaz hasret üzerinden
Sahibi var elbet bu hazinenin
Kafadan hastayım biraz
Duygularim bulanıyor
Ve düşüncelerimi kusuyorum
Drammış zannedersin hayatı, bir sınavmış
Başından kaybedilmiş sonundan kazanılmış
Acılar arkadaşım acılar yoldaşımmış
Anladım kaybedince anladım yol azalmış
Acısını çektiğin hangi aşktır bilinmez
Zaman çare olmaz içinde yoksan
Giden gelmez olur kalırsın noksan
Savaştan kalma bir kırak oksan
Pare pare olur boşkukta insan
Dalında yaprak olduk topraktan ağacın
İstanbul'a geldim bugün.
Denizini içmişler,
Vapurlara tekerlik takmışlar,
Martılar güneye göç etmiş,
Köprüleri yıkılmış,
İnsanları körelmiş.
Derin bir nefes alsanda
Ciğerinin ta köşesinden
Üflemeyle dağıtamazsın bulutu
Her yanlış seni hatırlatmasın
Ne elden gelen var ne elde olan
Şiir gibi kadın olmana gerek yok
Şiir yazdıran kadın ol
Çünkü bir şaire aşıksın
Gül kokma bahar kokma
Kokarsan kitap kok
Seni okuyayım
Gidelim gidenlerin kaybolduğu ülkeye
Sığınalım liman olmuş bir uyuşuk gölgeye
Zannetme ki kaçılır uzaklaşılır burdan
İstesende çıkamazsın sonu gelmez çukurdan
Yalnızlık beynime saplanmış bir ok
Bazıları sevmez kış mevsimini
Bilmezler yağmurdan sonra toprak kokusunu
Kiminin kafasında çakar şimşekler
Kimisi siler camın buğusunu
Bazıları sevmez kış mevsimini
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!