Yaban elin toprağına taşına
Bir lokma ekmeğin düştük peşine
Feleğin dünyada başka işi ne
Gurbet bize pusu kurmuş Halil'im
Yoktu felek ile yoktu derdimiz
Bilmem neden gurbet oldu yurdumuz
Dağa yaslansa dağ yıktı sırtımız
Hayat bir bilinmez sırmış Halil'im
Yıllardır yaşarım bu çile ile
Bitmeyi bilmiyor çektiğim çile
Felek hiç bakmıyor döktüğüm dile
Kulak sağır gözü körmüş Halil'im
Eşten dosttan ayrı garip düşerken
Hasretlik bağrımı vurup deşerken
Nasıl güler yüzüm böyle yaşarken
Garip gülerken kim görmüş Halil'im
Ne gelir ki elden ekmek davası
Burnumda tütüyor sıla havası
Olsada gönlümün daim yuvası
Geriye dönmesi zormuş Halil'im
Beni dertten derde koyarken yazım
Gözümün önünden kayarken mazim
Yanıyor yüreğim yanıyor özüm
Nasıl ateş nasıl kormuş Halil'im
Başladı ömrümün hazan dönemi
Hangisine yansam yar mı ana mı
Gurbet elde çürüyen şu cana mı
Kader ağlarını örmüş Halil'im
Kayıt Tarihi : 3.5.2011 20:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (3)