sen Kadıköy'e gel
habersizce
batır güneşi bensiz
sonra paylaş huzuru
ne kadar siniyorsa içine
Acarman doruğundan davullar duyulur.
Bir telaş sarar dört bir yanını Hamzabey’in.
Ovadan otlakçılar, bayırdan çobanlar seğirtir
”Düğün başladı, ayıptır. Geç kalınmamalı” denir.
Herkesin bi ilintisi vardır muhakkak
Harman değil ki yel ile olsun,
Bir başka tepeden
savrulur sigaramın dumanı
her gün.
selamlar diyerekten.
kimbilir daha kaç zaman
sürükler yokluğun,
bu dut mevsimidir
ilk ayrılığın.
siyah üzümlerdir gözlerin
alıpta koparamadığım
üzüm karası gözlerin.
her günün gecesinde
Sevmem asla,fuzuli olan her şeyi
sevmem fuzuli konuşan kimseleri
atarım dahi,dostum olsa ciğerimden
keserim tüm yollarını,bana yönelmiş hallerinden
bu daha kaç gecelik ömrüm dür?
bölemez uykularımı bundan böyle hiç bir çiyan
uzun gecelerim olur
çoğalır dağılırsın
üzerimde yıldızlar
gün doğar gidersin
çöker zifiri karanlık
tenimde karıncalar
.Bu kaynayan günlere inat
O hain soğuk rüzgar
Benden aldı götürdü seni…
Sen istedin, ben kahroldum
Sen gittin ben bittim.
Koskoca şehir sessiz,
en ağır
en sancılı
beynimin silindiği
yok olduğu,durduğu,
senden uzak
zaman araları.
İşte doldu zaman,
Ben geçtim
Bugün istanbuldan,
Üsküdardan,kabataştan
Son ışıklarıdır güneşin batıdan
Vaktin kıyısında akşam..
değişen ne oldu...hiç.
yalnız hiç..
ne ömrümüz arttı ne azaldı günümüz.
dert aynı dert,
zaman aynı,mekan aynı.
şarkılarda aynı keder, aynı heceler.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!