Anlayış seni nasıl anlatsam ki
Her varlığın temelidir anlayış
Dostun sırrıdır bizlere emanet
Saklayanın cemalidir anlayış
Gönül defterine yazdığın kişi
Cahil dili zehirlidir her zaman
Arifin kelâmı ayılttı beni
Dara düşen kula hızır misali
Dervişin selâmı ayılttı beni
Çok insan tanıdım indim özüne
Sana kem gözle bakanı yaşatma
Kirpiğine kaşına bakma sakın
Aldatır oynatır köpeğin soyu
Ayağına başına bakma sakın
Türk Milleti dönüp tarihe bir bak
Bu dünyada yaşayan bilir eğri ile düzü
Doğruyu benimser işine gelir mi bilemem
Yazgısıdır bulur elbet Ferhat’ını Şirin’i
Nasibini bekleyen temiz kalır mı bilemem
Arif ile yap gönül sohbeti dostunu kazan
Teselliler avutur sanma seni kan kusturur
Her yaşayanı içinde öldüren bir derdi var
Küçük tebessümle gizler içindekilerini
Deli sanarsın , onu da güldüren bir derdi var
Herkes kendi yükünü dağ görür, bulunmazı der
Kudretin meyvesi şu gönüldedir
İnsana açacak sır bulunmaz mı
Çiçek çimen biten yüce dağlarda
Zemheri ayında kar bulunmaz mı
Bülbül gül için ah etti ötüştü
Üç günlük dünyada olmuşuz dönek
Doğruya varacak dost bulamadım
Eser olmuş yıkılmış bu gönlümün
Duvarını örecek dost bulamadım
Bazen oldu güldüm bazen ağladım
Nasibim kısmetim alırım diye
Vazifem neyse yapar dururum
Elbet bir gül solmadan açar diye
Gönül bahçesine eker dururum
Bu dünya böyleymiş öteden beri
Karıştırdım tarih sayfalarını
Nice kervanlara mekân Erzurum
Bin bir hatim vazgeçilmez eseri
Layıkıyla okur Kur'an Erzurum
Selçuklu başkenti gönül otağı
Doğruların çokluğuna kanma sen
Hakikatin tekliğini bil gönül.
Her ağızdan çıkana güvenme sen
Konuştuğunu gösterir dil gönül.
Dünyayı verseler olmaz gözünde



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!