Halil gibi arkadaşlarınız olsun

Fevzi Günenç
551

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Halil gibi arkadaşlarınız olsun

“Halil geldi! ..” diye muştuyu verdi vıcır vıcır vıcırdayarak arkadaşım serçe.
“Halil geldi…” dedi genç kızlığındaki cilvesini anımsayan Alleben.
“Halil geldi…” dedi zerdali ağacı. Ardından pembe çiçek açmaya durdu.

Göçmen kuştur Halil. Kış geldi mi Ege’ye çekilir, bahar’da Gaziantep’te dostlarıyla buluşur yine. Halil’in gelişi yazı konusu olur mu? Olursa niçin olur? ..
Eşekli Kütüphaneciyi çoğunuz bilmezsiniz. Bu, “azınız da bilirsiniz” demektir ki, size özel bir onur payesi yükler.

Mustafa Güzelgöz, yoksulluk içinde yaşayan Anadolu insanına, 1940-50'li yıllarda seyyar bir kütüphane kurup, eşek sırtında kitaplar taşıyan insandır. Yolsuz, susuz, elektriksiz köylere, yağmur çamur demeden ulaşıp onlara yaşamın kapılarını aralayan bir aydındı.

Zamanın koşullan elverişsizdi. Yokluk içindeydi ülkem. Ne yapılabilirse kendi gücünüzle yapılabilirdi. Ona düşen, bu insanların ayaklarına kitap götürmekti.
O tarihlerde köylerin yolu yoktu. Motorlu araçlar azdı. Güzelgöz, köylüye okutacağı kitabı hayvanlarla taşıdı yıllar yılı. '

Böyle güzel insanlar yaşamış işte bu topraklarda bir zamanlar… Onca umutsuz olmayalım. Bugün de var. Maaşının yarısına yakın bölümünü, okuyacağa adayan Halil ‘dir o… Bu yüzden yazı konusu olur, gelişi baharı çağrıştırır, göçmen kuşların dönüşü gibi beklenir yolu.

Maaşının tamamına yakın bölümünü okuyacağa ayıran birini daha tanımıştım. Çocukluğumda, babamın kitapçı dükkânında çırakken… İş Bankası şeflerinden Alaeddin Dai’ydi o da.

Ne yazık ki çok erken yitirdik kendisini. Bir odayı tıka basa dolduran okumalıklarını, bir yaprağını bile eksiltmeden koruyor ailesi bugün de. Ne güzeldir insanın böyle bir eşi olması…

Halil okuduğu kitapları kütüphanesinde biriktirmekten öte bir şeyler yapar. Onu, okuması gerekenlerle paylaşır. “Yahu hep ben alıyorum, başkalarıyla paylaşıyorum. Biraz da başkaları alsa da benimle paylaşsa ya…” diye sızlanmaz hiç. Hep alır, hep paylaşır.

Bu adamın, bu güzel adamın adı tam olarak Halil Dayaç’tır. İyi ki onunla 1950’li yılların sonunda da olsa aynı okulda okumuşum, sınıf arkadaşım olmuş.

Halil Dayaç’ın bir benzeri de yine Gaziantepli olan Mehmet Tekerlek’tir. “Topla dağıt, bitsin ağıt” diyen Tekerlek, yoksul insanların yaşayabilmesi için, mide yoluyla beslenmelerini sağlar onların. Varlı’dan alır, yoksula dağıtır. Halil ise kitap alamayan insanlar, yürek açlıklarını, beyin açlıklarını doyursunlar diye “kitap” dağıtır.

Bir gün Dayaç’tan belirli süre sonra geri vermek üzere bir kitap alırsanız, söz verdiğiniz zaman dilimi içinde geri vermelisiniz kitabını ona. Arkadaşımız o kitabı daha pek çok insana okutacaktır da onun için. Bunu yapmasanız, Dayaç’ın kitap sebilinden bir daha yararlanamazsınız.

Arkadaşlık dedim de Halil Cibran’ın bir şiiri geldi aklıma.
“Bir genç, şöyle dedi: ‘Bize arkadaşlıktan bahset.’
O cevap verdi: ‘Arkadaşınız, cevap bulan gereksinimlerinizdir.’ O, sevgiyle ektiğiniz, şükranla biçtiğiniz tarlanızdır. O sizin sofranız, ocak başınızdır. Ona açlığınızla gelir, onda huzuru ararsınız.
Arkadaşınız sizinle içinden geldiği gibi konuştuğunda, ne 'hayır' demek zor gelir ona, ne de 'evet' demekten çekinirsiniz ondan. O, sessiz kaldığında, sizin kalbiniz de onun kalbini dinlemek için sessizleşir.
Arkadaşlıkta, kelimeler susunca, tüm düşünceler, tüm arzular, beklentiler,
gürültüsüz bir sevinç içinde doğar, paylaşılır. Arkadaşınızdan ayrıldığınızda yas tutmazsınız; onun en sevdiğiniz yanı, yokluğunda daha bir berraklık kazanır da onun için. Tıpkı bir dağın, dağcıya, ovadan daha net görünmesi gibi...
Arkadaşlığınızda, ruhsal derinlik kazanmaktan başka bir amaç gütmeyin. Yalnızca kendi gizemini açığa vurmak peşinde olan sevgi, sevgi değil, savrulmuş bir ağdır sadece yararsız olan yakalanır da onun için.
Arkadaşınıza, kendinizi olduğunuz gibi sunun. Eğer dalgalarınızın “cezir”ini bilecekse, “med”dini bilmesine de izin verin.
Yalnızca zaman öldürmek için bir arkadaş aramanızın anlamı olabilir mi? Onu, zamanı yaşatmak için arayın. O, gereksiniminizi karşılamak içindir, boşluğunuzu doldurmak için değil.
Arkadaşlığın hoşluğunda, kahkahalar, paylaşılan hazlar olsun. Unutmayın küçük şeylerin çiy tanelerinde, sabahını bulan yürek tazelenir.'

Arkadaşlığı bundan daha güzel anlatan başka bir şiir biliyor musunuz?

Nedense şair Halil Cibran’la okur Halil Dayaç arasında ortak bir nokta görmüşümdür hep. Şudur o ortak nokta: Halil Cibran şairin, Halil Dayaç arkadaşın hasıdır.

Dilerim sizlerin de Halil gibi arkadaşlarınız ola.

Fevzi Günenç
Kayıt Tarihi : 5.9.2009 21:07:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Fevzi Günenç