Hey! duruşuna kurban olduğum,
Alım, kırmızım, hilalim, yıldızım.
Göklerimin varlığı, bağımsızlığım.
Atamın, anamın, hediyesi ecdadımın
Kan kırmızım, bayrağım.
Hey! Benim ecdadımın gazalarının şahidi,
Aramıyor gözlerim ne hayalini,
Ne seni,
Düşünmüyorum hiç bir şeyini,
Görmek istemiyorum, anmıyorum,
Geçen günleri.
Sen böyle istemedin mi?
Nasıl unuttuk sizi
Et tırnaktan ayrılır gibi,
Kendi derdimiz unutturdu sizi,
Derdimiz çok ne olur affedin bizi.
Gözlerimiz nemli,kalbimiz buruk,
Çok zor oldu ayrılık.
Gönül üzgün, gönül acı,gönül paramparça.
Darmadağın olmuş ümitlerim.
Bekledim bilsen neçok bekledim,
Bir selam bir haber bekledim,
Selam versen ne olur vermesen ne olur?
Minnettarız imparatorluğuna,
Bıraktığın koskoca saraylarına,
Üzülmemek elde mi ki ayrılığına,
Seni de aldı karatoprak Sabancı.
Ne söylesek, ne yapsak,bilemiyoruz.
Yüreğimiz buruk,kalbimizde acı.
Suyun derin akanından,
İnsanın yere bakanından,
Kork demişler.
Akıp gitsin su, bulutlar, arabalar.
Saniyeler, dakikalar. saatler, günler haftalar.
Yaz geçer, güz gelir,
Gül bahçeleri hüzünlenir.
Mevsim artık sonbahardır,
Yaprakları sararır.
Boşuna bekler tomurcuklar;
Vakit akşam, gün yorgun,
Dinlenmek için sabahlara,
Bir zaman sonra veda edecek yaşadıklarına
Tutunmak istiyor umutla umut dallarına.
Vakit akşam erken mi geldi ne?
Daha bitmemişti yapacakları,
Doğmasın ay ne de güneş,
Ne ilk akşamdan ne de son geceden.
İstemem ürkek yıldızlarıda,
Yüreğim karanlık, zindanlardayım.
Hıçkırıklar düğümlenir yüreğime,
Sessizce köşede ağlamaktayım.
Hayat ve ölüm ikiside ikişer hece,
Birisi gündüz birisi gece.
Dört mevsimi yaşarsın ömrünce,
İlkbahardır tomurcuktan çiçeğe,
Yaz gelince verirsin meyve.
Son baharı hiç sevmem,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!