Sizin oralarda biz ne haldeyiz, bilmiyoruz ama..
Bizim buralarda siz, çok özlendiniz..
Ya siz buyurun şöyle, kalbimizin baş köşesine..
Yada bizi gönderin, bize..
Hakim sensin, ver caza mı bileyim..
Bu gün senin hüküm günün, Rumeysa..
Olmayacak iş değildir, isteğim..
Sen dilersen devran yürür, Rumeysa..
Azad olmak, yıkar gönül bağımı..
Dün gece rüyama geldin, sevgili..
Uzaktan bana yaklaştığını gördüm..
Yerde küçük, küçük su birikintileri,
Biraz önce yağmur yağmışcasına,
Çıplak ağaçların dallarından düşen, yağmur damlaları vardı..
Zaman o kadar yavaş ilerliyordu ki,
Yanıp ta kül olmak yakışmaz sana
Seviyormuş gibi yapsan da olur
Aşk dolu esrarlı bakma sen bana
Şöyle göz ucuyla süzsen de olur
Diline gelmesin kutsal kelime
Sen, suya düşen parıltısı, mehtabın
Sen kumral saçlarında, meltem esen kadın
Yıldızların ışığı hapsolmuş gözlerine
Sen, ay gibi parlarsın güneş değse tenine
Sen, kadın.. Arz titrer yürüdüğünde
Güneşi kandırıp günüme doğsan
Hep sana gözümü açsam sevgilim
Kalbime bir parça aşkını koysan
Aklımdan bu gece kaçsam sevgilim
İkindi vaktinde bir çaya gelsen
Bu sigaranın en güzel tarafı..
Öldürüyor.. Ama beni seviyor yinede..
Bazen dumanı kaçıyor gözüme..
Ağlatıyor.. Ama hep duruyor kalbimin üzerindeki cebimde..
Vurduğun sol yanım, yanmıyor artık
Delikanlı yüreğim, dün şehit düştü
Bakarken ardından, kanla karışık
Sensizlik bir parça, gözümden düştü
Masamda kağıt, kalem elimde
Uzak kaldın Ey yâr..
Özlem yüklüyorsun saatlere..
Sinsi bir yalnızlık kol geziyor, sensizlik demin de..
Hasretinin soğuk ve acımasız rüzgarları var semtimde..
Üşüyorum..
Korkuyorum..
Bu akşam sessizlik limanından,
Yalnızlık denizine açıyoruz, yelkenlerimizi..
Belkide birazdan su almaya başlayacak,
Hırçın dalgalardan yorgun gemimizin, çatırdayan gövdesi..
Batırmamak için uğraş verecek, hiç olmayan mürettebatımız..
Güvertedeki sessiz haykırışları, tırmalayacak kulaklarımızı..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!