Cebeci İstasyonunda bir akşam üstü
İncecikten bir yağmur yağıyordu yollara
Yeni baştan yaşıyorduk kaderimizi
Sıcak bir kara sevda
Yüreğimizin başında bağdaş kurup oturmuştu;
Acımsı, buruk.
Devamını Oku
İncecikten bir yağmur yağıyordu yollara
Yeni baştan yaşıyorduk kaderimizi
Sıcak bir kara sevda
Yüreğimizin başında bağdaş kurup oturmuştu;
Acımsı, buruk.
Halil Dülgar; rıza-yı İlâhî umutlu bir şiir işçisi, bin bir esmayı okumaya talip bir tefekkür yolcusu, ağzındaki bir damla su ile Nemrud’un ateşini söndürme yolundaki karınca misali bir kalem ehli, fani dünyada baki sohbet müşterisi, bir damla su bir avuç toprak, dünya misafiri bir insan işte…



