Susuzum
Uçsuz bucaksız bir sahrada
Yürüyorum yıllardır
Sevgiye aç, sana susuz
Ne bitmez yoldu bu
Tanrım,
Herkes fıkra üretir, anlayıp anlamayan
Nedir bu çirkinlikler, yok mu bunları duyan
Biz bizi gülüyoruz, bırak başkalarını
Kaçırdık arkadaşlar, bu ışın kararını
Yıllardır gurbet ellerde
Hasretim ben sana ana
Üzdümse af eyle beni
Hakkını helal et ana
Geceler uykusuz geçer
Ninniler söylerdin bana
Rızasız cennete yol yok
Hakkını helal et ana
Sırtında yük taşır iken
İkinci yüktüm ben sana
Kolların beşikti bana
Hakkını helal et ana
Gurbetin bir köşesinde
Ağlarım nedendir ana
Ayrıyım yıllardır senden
Hasretim ben sana ana
Başımın tacısın ana
Sevgimin gücüsün ana
Dualar ettim Mevla’ma
Cennette yer versin sana
Aktaş der varsam sılaya
Seninle çıksam yaylaya
Muhtacım anne duaya
Dua et ne olur bana
Bezlere sararak, büyüttün beni.
Kar, kış ve soğuktan, korudun beni.
Biliyorum çokça, üzmüşüm seni.
Hakkını helâl et, sen bana anne.
Çektin benim için, nice çileler.
Ne günlere geldik Yarab!
Her şey oldu çıkar için.
Biliriz ki sonuç turab
Neden her şey çıkar için?
Okumak ve ilim yapmak,
Ömrüm gurbet elde geçti
Kaderime darılmadım
Bu dünyada çokça cefa
Çektim ama darılmadım
Çalışarak geçti ömrüm
Dedem bana anlatırdı bir zaman
Eskiden fakiri korurlar imiş
Sorup soruşturup arayıp bulup
Gizlice sadaka verirler imiş
Komşunun komşuda hakkı var diye
Bir gün gelip veda edip göçeceksin dünyadan,
İşim vardır bitmedi ki, diyemezsin kardeşim.
Yaşım çok genç, işlerim çok, yaşlılar var sırada,
Onlar gelsin, ben gelemem, diyemezsin kardeşim.
Ölüm bakmaz gence veya yaşlıya,
Vatandan uzakta gurbet ellerde,
Sıcak gurbet denen sahra çöllerde,
Hasret türkü oldu kaldı dillerde,
Hasretle özlemle geçti bu ömrüm.
Ülkeme hasretim ben yıllar oldu.
Şikâyetçi isen eğer halinden
Bir de senden kötü olanı düşün
Hep ileri bakma bir de geri bak
Bir lokmaya muhtaç olanı düşün
Git ziyaret eyle bir hastaneyi




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!