haliç sırtlarında bir mezar
üzerinde taze toprak kokusu
mezar taşında belli belirsiz bir yazı
mazinin el yazısına benziyor uzaktan
yakınlaştıkça koyulaşıyor harfleri
gecenin gözleri gibi, ölümün kokusu gibi
bana sesleniyor ta oradan
ben diyor ben...
adım NECİP FAZIL
soyadım KISAKÜREK
senin diyor bu haline
ne vicdan dayanır ne yürek,
ben diyor ben...
ölümü dost bildim Mevla'yı yar
seninse diyor, gerdanlık gibi
boynuna ihaneti astığın bir sevgilin var,
ben diyor ben...
davam uğruna yol eyledim
mahpushaneleri gide gele
ya sen diyor ya sen
beni bir ahmak addedip, yaptıklarıma
gülüp geçerdin belki de,
ben diyor ben...
Leyla'mı bir ömre sığdıramadım
sense iki çift kelama mahkum ettin,
ben diyor ben...
kara toprağın altında titriyorum
sen alazların gölgesinde eğlenirken
sen,çocuk bir kemik yığınının yüreğini sızlatıyorsun
dilinin altından seni seviyorum derken,
kara toprak almıyor çocuk beni
ters düz oluyorum.
burası diyor burası...
sevdası uğruna gökten yağan kurşuna
dur diyenlerin vatanı
nolur çocuk nolur
boncuk tabancasından atılan boncuğa ezdirme sevdamı,
alık alık bakma öyle mezar taşıma
bir zamanlar benimdi
şimdi senin bu dava,
biliyor musun diyor biliyor musun..?
Haliç'in sırtında bir mezarım diye
inadına toprağımı kirletiyorlar, inadına
İstanbul'u izlerler buradan, yüreğimi eze eze,
ne anlar İstanbul'dan bomboş gözler?
İstanbul canlar üstündedir,
canlıdır İstanbul çocuk,
ona fer eder mi efsununu kaybetmiş sözler.
korkma sakın! bir mezar konuşur mu diye
yüreği bile sızlar,
hadi çocuk durma buralarda daha fazla
geç git evine, geç git annene,
boş durmaz artık gaflet dağında uluşan kurtlar...
.HÂRÊMÎ.____________
Şair YamanKayıt Tarihi : 13.2.2006 22:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!