Bir yasakla bin cevaz (!)
Kaynıyor kazan yavaş yavaş...
Kimi der dindar kimi der bağnaz.
Başım mı?
Örtüm aklımı bağlamaz.
Derler ki...
Kız çocuğu okumaz
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Devamını Oku
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
İmlâ,yazma,kural hataları olmasına karşın,günceli iyi ifade eden bir şiir okudum Emine Hanım.Şahsım
adına tebrik ediyor, devamı için gayret diliyorum...
Enver Özçağlayan
Eyvallah
Gülme işareti yanlış anlaşılmasın diye yeniden döndüm sayfaya; Ülkemin gündemine güldüm.
Hakikaten insan şizofren olur bu ülkede.. O yüzden;
Yanında tesettürlü arkadaşı olduğu halde, kendisine mikrofon uzatılan yurdumun başı açık kızı Aşye, kamerayı da görünce hemen başlar ' ben okula girmesine karşıyım ama aramızda bir sorun yok, yıllardır arkadaşız, o gerici de değil ama örtünün okula girmesine karşıyım..' diye can eriği tadında laflar kurmaya..
Oysa aklı yettiğinden bu yana hep bu düşüncesi vardı: 'Bu insanlara neden izin vermezler ki.?!'
Oğlunun tabutuna dokunurken kendinden geçmiş annenin o tek isteği bir mucize, oğlunu diriltecek bir mucize ve bu mucizenin imkansızlığının verdiği elem ve kederler. O anda dünya dursun, zaman dursun, oğlunu öldürenler de, ölüme yollayanlar da ölsün ister ve birden uzanan mikrofonu görünce;
'vatan sağolsun, bir oğlum daha var on u da yollarım şehadete..' gibi en çok kendisini yaralayan, en çok kendisini öldüren öldürücü sloganlar atmaya..
Çünkü vatanseverliğin bu olduğu öğretilmiştir kendisine, çünkü geri kalmış toplumu yüzünden okuyamamış, düşünememiş, hayatı anneliğin de getirisyle beraber içgüdüsel yaşamaya başlamıştır. Ve zamanla bu içgüdüsel yaşam ona ölüme karşı, en katı acıya karşı nasıl durması gerektiğini öğretmiştir..
Yazık.. Toplumsal bir şizofrenidir almış başını gidiyor.
Bir Bülent Ersoy çıkıp, herkesin sessiz sedasız düşündüğü bir kaç cümleyi kurunca, düşüncelerine ses olmuş birini gören yurdum insanı alkışlamaya başlar. Söyleyene dava açılır, alkışlayan evine gider, basının, ucuz kahramanlık edebiyatı yapanların yüzünden yavaş yavaş, Ersoy'a düşman olmaya başlarlar.
Vicdan rahatlatma seansı mıdır yaşadıkları bilinmez ama sosyologların ve psikologların bir şekilde eğilmesi lazım bu konuya. Ayrıca; sesini yülsetne dava açılıyorsa, alkışlayana da bir şeyler yapılmalı ki, Anadolu'nun binlerce evinden alkış sesi yükselmiştir. Mutlaka..
Bir zamanlar bir Ahmet Kaya vardı, böyle bir komploya kurban gitti. Bülent'in ise ensesi daha kalındır, efsaneleşmek üzeredir bir kesim tarafından, zira aykırıdır; cinsel tercihleri, elbiseleri ve takılarıyla aykırıdır. Son söylemi de bu aykırılığın bir getirisidir belki..
İşte bu yüzden gülümseme ihtiyacı hissettim affola..
Şizofren bir ruh salgınıdır almış başını gidiyor..
:)
KALEMİNİZE SAĞLIK EFENDİM
Bu şiir ile ilgili 15 tane yorum bulunmakta