ev demeye bin şahit ister evlerde,
sokağa çıkmaktan korkutulmuş,
özellikleri tarif edilebilen
koyu esmer yüzlü insanlar
özgürsüzlüklerinin ağıtıyla
türküler çığırırlardı hiç susmadan.
özgürlük türküsü derlerdi bu acayip seslere.
alınyazılarını,
özgürlük türkülerinin
değiştirebileceğini sanırlardı.
aynı evler sıralanmış upuzun sokaklarda,
yüreklerinde korku çöreklenmiş,
kara
ve çini gibi parlak gözlü çocuklar,
çocukluk açgözlülükleriyle,
elma taşlar gibi taşlarlardı silahları.
—çocuklar taş atarlar,silahlara yetmez güçleri! ...
patlardı silahlar;
pırılpırıl tutkular dolu,
baş döndürücü,
boş ama vazgeçilmez umutlarla dolu
hayalleri,
hepsi,
her şeyleri,
silahların her patlayışında,
çocukluklarının balonlarıyla birlikte,
balonlar gibi sönerdi.
kan kırmızısı karanfiller açardı göğüslerinde,
kucaklarında kedileriyle
küçük melekler yükselirdi gökyüzüne
.
özgürlük mücadelesi derlerdi
bu mahzen soğuğu ölümlere.
alınyazılarını,
bu acayip ölümlerin
değiştirebileceğini sanırlardı...
Kayıt Tarihi : 30.8.2016 22:29:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Kemal Yavuz](https://www.antoloji.com/i/siir/2016/08/30/halepcei.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!