Kara saçlarını dökmüş yüzüne gece. Kımıldıyor.
Karanlıkları kımıldıyor kaldırımların. İnsan kümeleri
kımıldıyor.
Sessizliği konuşuyor gecelerin
'Maişetim tehlikede,
devran değişken
Başlangıçlar yakıştırılır hep bahara
Süsen
Sümbül
Kardelenler
Leylaklar, kokusu şehvete uyaklı
Birazcık herkesin olan kiraz dalları
Pompalı gazocağı gördünüz mü hiç
Gazocağı iğnesi, filit makinesi
Kömür ütüsüyle ütü yaptınız mı
Sen uzun yol savaşçısı, işte karmakarışık
Saçların vapur dumanları gibi kırçıl
bakışların işte şimdiye kadar
görmediğim ışımalarla bir kara bir ela
Tutup ellerinden seni daha şefkatli iklimlere
Meçhul bir kült müdür
aşkın ihaneti
intahara hazırlayan ümmetini
Her akşam gece sefaları solmadan
Her sabah daha güneş doğmadan
O çağıltı
Öteki başkaldırır daha bitmeden biri
İstesek istemesek sürer gider
böylece
Baksak uyanmışız sancılı uykusundan
Baksak unutmuşuz herşeyi
Yalındı çizgileri türkümüzün
Güzele koşardı bizi, sevdaya koşardı
İkimizden havalanırdı sedef kanatlı bir martı
Serilip dürüldükçe artardı umudun sofrası
O zamanlar daha bakabiliyorduk aynalara
Günleri canevimde kayıtlı
Tarihleri kalmaz aklımda
Tufandan bu yana nice savaş,
Nice kıyım, nice salgın, nice kıtlık
Acıyı takınmış yüzlerle eş dost
Nice gömü törenlerinde toplaştık
Her gece kayan o yıldızım ben
niyetler tuttururum
olmayacak
en tehlikeli dönemecinde
dururum
yaradılışın
Cırmağı demirden
Yırtıcı kuşu Gurbetin
Ölüm haberleridir gelen
Takıntı bir kederle
Denizaşırı bir ses,
Havalanır öbür ucundan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!