Ben 26.02.1997 doğumlu ilkokul 6. sınıfta okuyan, okumayı ve yazmayı çok seven bir öğrenciyim. Amacım bu sitede yetkili şair olan teyzem ve annemden bu güne kadar aldığım şiir eğitimene bu günden sonra sizlerin eleştirileri ile devam etmektir. Zaman ayırıp okuduğunuz için hepinize çok teşekkür ediyorum.
Bütün kötülükleri bilgi ile aşmayı
Her zorlukla savaşıp yarınlara koşmayı
Sorunlardan korkmayıp onlarla savaşmayı
Siz öğrettiniz bize, gitmeyin öğretmenim
Sizi canı gönülden böylesi sevenleri
Tarih 10 Kasım 1938
Acı bir feryat yükseldi
İstanbul Dolmabahçe'den
Büyük önderi yitirmiştik
Yer, gök simsiyahtı
Karanlık gecelerimde nurlu ışığım oldun
Aydınlattın yolumu, doğruları gösterdin
Sevginle sarmalayıp bu günlere getirdin
İyiyle kötüyü, bana masallarla öğrettin
Söyle hakkını nasıl öderim senin
Baldan tatlı, dünya güzeli annem
Yorgundu memleket, hem de çok yorgun
Yoksuldu, alınmıştı ellerinden herşeyi
Ancak yıldırmamıştı hiç bir şey halkı
Ayağında postalı yoktu askerin
Çıplaktı dondurucu soğukta
Üstünde palto yoktu
Sen şehit olduğunda
Ben yeni doğmuşum babam
Hiç sarılamadım sana
Koklayamadım doya doya
Baba diyemedim bağıra bağıra
Atam, yarının büyükleri diye nitelendirdiğin biz gençler seni tanıyamadan kaybetmenin hüznünü yaşıyor, her 10 Kasım’da saat 9.05 de gözlerimizden yüreğimize akan yaşlarla seni anıyor, yasını tutuyoruz.
Seninle omuz omuza vatanı için savaşmış dedelerimizden, ninelerimizden seni dinliyor minicik yüreklerimizde yaşayan bir devi daha da devleştirip yüceltiyoruz.
Sen ki yüreğindeki vatan ve bağımsızlık aşkıyla bu milletin her ferdini bir kurtuluş neferi yaptın. Gözlerinin eşsiz maviliğinde halkına ufukları vaat ettin. Sarı saçlarınla umut rüzgarları estirdin. Vatanın bir karış toprağı için hiç düşünmeden kendini siper ettin. Bizleri daha iyiye, daha güzele ve refaha ulaştırmak adına devrimler yaptın. Türk kadınına hak ettiği değeri vererek okumasını, meslek sahibi olmasını sağladın. Bugün dünya devletleri arasında saygın bir yere sahip olmamızın ilk adımlarını sen attın.
Canım babacığım,
Sensiz geçireceğim bir babalar günü daha. Bütün çocuklar ellerinde hediyeleriyle babalarına koşup bu özel günlerini kutlarken ben yine boynu bükük onlara bakacağım. Annemin benim için sakladığı birkaç parça eşyanı koklayıp onları öperek avunmaya çalışacağım.
Biliyor musun babacığım ben üç günü hiç sevmiyorum. İlki 21 Nisan yani doğum günün. Ama artık senin bir doğum günün yok değil mi babacığım sen hep 48 yaşındasın. İkincisi 19 Mayıs yani öldüğün gün. Bu sene törendeydim o gün ama yüreğim acıyordu. Üçüncüsü ise bugün yani babalar günü. Öpecek, hediye alacak babam yoksa ve başka çocuklara gıpta ile bakıyorsam nasıl severim ben bu günü.
Bir dil bir insanmış diyerek
Dil öğrenmek için bir ülkeye gittim
Kiliseler, müzeler, köprüler
Gezip gördüm tarihini öğrendim
Ama anladım ki
Olamazdı hiç bir yer
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!