Sarmaş dolaşın kelime manasında,
huzurla uyuyan bir gece,
İrkilerek kollarımdan kurtulduğun
......................... o gece,
Çok iyi hatırlıyorum olanları,
.........................sanki bu gece,
Doğduğum gün nişanlandım ölümle,
Yerini zamanını bilmediğim nikah günüyle,
Bitecek bu hasret,bu gurbet,
Muhteşem bir düğünle.
Soracaklar bana 'ne yaptın dünyada' diye
Diyeceğim; 'Sevdim Yarabbi,bülbülü,gül'ü,böceği bile'
Bir çocuk gibi ağlaya ağlaya doğdu güneş,
Bu sabah ellerime.
Elime yüzüme doğdu güneş,
İşte bu yüzden
Elim yüzüm hep güneş...
Uzun uzun bakıyorum artık umutlara,
Umut dolu bembeyaz bulutlara,
Ya ellerin çıkıyor içinden,
Yada ak göğüslerin..
Güneş batarken gökyüzünde ağlayarak,
Dün gece bir rüya gördüm,
Teninin denizlerinde yüzdüm,
Ellerinle dudaklarının arasında yine,
Dirildim,dirildim öldüm...
Hani akşam olupta evlerine gitmek için acele ediyor ya insanlar..
Ya üşümüş.. ya yorgun yada aç..
İşte o zaman etim yırtılıyor sanki..
Omuzlarım düşüyor,gözlerim içine çöküyor..
Bütün yorgunluğumla kalakalıyorum...
Yalnızlığın ürpertisi boğazımı yakıyor sanki..
Ne işim var benim bu şehirde?
Nasıl yabancıyım bildiğim yerlerde..
Ah be Melek..
Özlem anlatılmıyor ki küçücük bir şiirde...
Hani en masum sesinle,ürkekçe..
'Gel' dedin ya bana o gece,
Hani yıldızlara binipte uçarcasına,
Sabahlara kadar sevdim ya seni taparcasına..
İşte sırf o gecenin hatrına,
İçimdeki sesini bir duysa kuşlar kıskanır...
Gevezelik insana bu kadar mı yakışır...
Ruhumda,sözlerimde yanık bir hasret...
Ama söyleyende değil,
Söyletende asıl marifet...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!