Adam denizin içindeki masaya kurduğu çilingir sofrasında bir başına içip, kavuşamadığı sevgilisi için yas tutuyor. Sevgilisi evleniyor o gece. O da buna ağıt düzüyor.
“Meğer biz sevdiğimizi sanırken yanılıyormuşuz. Sözüm ona sevdiğimiz bizi hiç sevmiyormuş. Baksana gidip başkasıyla evlendi. Biz de limana yanaşmayacak gemiye boşuna halat atıyormuşuz.”
Süslü laflar… Ama bu monologda son cümleye ister istemez takılıyor insan.
Bir yanlış var bu cümlede. Benim bildiğim, gemiden karaya atılır halat, karadan gemiye değil.
Cebeci İstasyonunda bir akşam üstü
İncecikten bir yağmur yağıyordu yollara
Yeni baştan yaşıyorduk kaderimizi
Sıcak bir kara sevda
Yüreğimizin başında bağdaş kurup oturmuştu;
Acımsı, buruk.
Devamını Oku
İncecikten bir yağmur yağıyordu yollara
Yeni baştan yaşıyorduk kaderimizi
Sıcak bir kara sevda
Yüreğimizin başında bağdaş kurup oturmuştu;
Acımsı, buruk.




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta