gideceğini duydum, burdan geçen trenle,
hangi gün, hangi saat, belki de vazgeçmişsin
başka ihtimal de var, belki ama; bana ne
yakar beni “sen bana, bakmış” da görmemişsin
gönlümde kırık-dökük, yarım kalmış bir şeyler
ben seni bekliyorum, varsın geçsin trenler,
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.