Hala Öğret,yorum Şiiri - Nedret Keskin

Nedret Keskin
1

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Hala Öğret,yorum

Kara tahta başında ders veriyordum
Ahmet yine ateşlenip gelmemişti o gün
Zeynep’in karnı ağrıdığı için ilaç vermiştim
Şehirden yeni harita almıştım,
Birde çocuklar için boya kalemi.
Okuyamadığım gazeteler yatağımın baş ucunda...
Aklımda ve düşlerimde öğrencilerim,
Yarınlara hazırladığım güvercinlerim vardı.
Uçup gideceklerdi Türkiye’min dört yanına,
Olabildiğince özgür...
Kimi öğretmen olmak istiyordu,
Kimi doktor.
Eski bir binaydı okulumuz,
Ağıldan bozma
Köyden uzak bir tepenin başında
Çoğu yerini
El ele yapmıştık çocuklarla.
Isınmak için tezek kullanırdık.
Herkes bir parça tezekle, erkenden düşerdi yollara.
Kış örtmüştü her yeri,
Beyaz bir sessizlik sarmıştı evreni.
Beş arkadaş iki odada kalırdık
Her birimiz öğretmeye sevdalı
Gülümsüyordu o gün çocuklar yine
Bir türkü öğretiyordum “vatan” temalı

Bir silah sesiyle sarsıldı her yer
Ova bayır sustu
Sessizlik dile geldi,haykırdı
Kuşlar özgürce uçuşlarından utandılar.
Karın akı bile karardı
Tekmeyle kırdılar kapıyı
Ellerinde otomatik tüfekler
Kollarımdan tutup sürüklediler dışarı.

Gözüm Atatürk’ün gözlerine takıldı.
Kara tahtanın üstündeki resmin
Kaşları çatıktı.
Gülümsemiyordu aydınlık yüzü,
Gözleri bulutlanmıştı.

Çocuklarım,ellerinde kalem donakaldılar
Korkuyla birbirlerine sarıldılar
Bırakın öğretmenimizi diye fırladı yerinden Ali,
Hüseyin, acıyla bakarken,sessizce ağlıyordu.

Okul bahçesine sürüklediler
Yanımda dört arkadaşım daha vardı.
Gözlerimizi bağlayıp,kurşuna dizdiler
Suçumuz sevmekti vatanı
Suçumuz insan olmaktı
Karanlıklara inat boğmaktı ışığa vatanı

Engel olduklarını sandılar,gömünce toprağa
Düştüğümüz yerden çıkan kardelenlerdik oysa
Bedenimizi gömdüler ama
Öğretmeye devam ediyoruz hala.

Alinin dudaklarında öğrettiğim son ezgi
Ayşe’nin kucağında yine Türkçe defteri
Mehmet ezberliyor kerat cetveli
Gözleri dalmış Hatice’nin dağlara
Onun düşlerinde öğretmen olmak vardı
Hüseyin konuşmaz oldu o günden beri
Hala okul kapısında bekliyor beni.
Meryem resmime bakıp ağlamakta;
Kalk öğretmenim kalk bu derin uykudan
Hani söz vermiştin öğretmen yapacaktın beni.....

Bugün 24 kasım öğretmenler günü,
Ben ve diğer şehitlerin hepsi burada,
Sevinerek bakıyoruz arkadaşlarımıza.
Aynı inanç,aynı ülkü,aynı şevk
Bayrağımız özgürce dalgalanmakta.
Atanın izinde gidiyor vatan
Öğretmenler en önde bayrağı taşımakta,

Okulumuzu onardılar yeniden
Atanın resmi yenilenmiş bakışlarında aynı sıcaklık
Hatice kızım kendi köyüne öğretmen olmuş
Her 24 kasımda bir demet kır çiçeğini koyarken mezara

“Rahat uyu öğretmenim bayrak el değiştirdi yalnızca,”derken
Yine gözleri dolmuş
Çoğu meslek sahibi,öğrencilerimin
O yaramaz,haşarı Kemal, doktor,
Hüseyin polis
Beyaz mavi sarı kardelenler,mutlulukla bakmakta
Kardelenler,mutlulukla
Bu kez onları selamlamakta......

Sizlere emanet vatan,
Yedinden yirmisine çocuklar,
Göndere çekilen bayrağın rüzgarı siz
Vatanın rehberi, mimarı siz...
Yılmayın,yorulmayın yarınları yapmaktan,
Vatanın harcına sevgi katmaktan.

Ağıtlar yakmayın,ağlamayın,öldüğümüze
Tek gerçek ölüm “karanlığa esir olmaktır” bizce

Nedret Keskin
Kayıt Tarihi : 29.10.2009 11:04:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
ÖNCEKİ ŞİİR
SONRAKİ ŞİİR
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Nedret Keskin