Hala avuçlarımda güneş kızılı saçların v ...

Bu gece hiç uykum yok. Elimde, Ellerimde saçlarından bir tutam güneş kızılı saçın ve dilimde, düşlerimde sen varsın... Kokunu çekiyorum içime...Gümüş yağmurları gibi süzülen göz yaşlarımı sadece ve sadece yatağımda yatarken akıtıyorum. Kimseler görmesin istiyorum. Zayıflığımı, duygularımı görmesinler istiyorum...Bu yüzden gündüzleri tüm sevgimi tüm düşlerimi, tüm duygularımı askıya asıp saklıyorum dolabımda. Gece olunca takınıyorum yeniden hepsini...

Avuçlarımda bir tutam güneş kızılı saçın, bir elimde kokun, masumiyetin var... Baştan başa gecem sen baştan başa odam sen...

Hatırlıyorumda yatarken saçların yüzüme değerdi ve ben onları elimle iterdim. Yüzüm gıdıklanırdı. Şimdi ise elimde güneş kızılı bir tutam saçın ve ben onu yüzümde gezdiriyorum. Kokun kokuma, tenin tenime, gözlerin gözlerime karışıyor. Eriyorum yokluğunda...

' Ağlamayacağım ' diye söz versemde, sıksamda dişlerimi; olmuyor sevgili.Tutamıyorum artık kendimi. İçime oluk oluk akıyor göz yaşlarım, kanıyor sensizliğe hüküm yemiş yüreğim. Yalnızlığımın duvarında yankılanıyor sesim, karışamıyor sesine...

Seni çok özledim sevgili. Yüzüme değen ve yüzümü gıdıklayan saçlarını elimle itmeyi, kokunla uyuyup, nefesinle uyanmayı özledim. Özledim sevgili; teninde erimeyi, dudaklarında kavrulmayı...En çokta masumiyetini, saflığını özledim. Sana susuzluğumu, kana kana sen içmeyi. Artık susuz bıraktılar bizi. Hasretin ilmiğini boynumuza geçirdiler. Uzakları, uzak yolları koydular aramıza. Beni susuz, seni bensiz bıraktılar. Kader yazgısını koydu tanrı aramıza...

Hala avuçlarımda güneş kızılı saçların, hala burnumda kokun var sevgili. Hala gözlerimde yaş, hala yüzümde yüzün var.Hala yüreğimde bir yara, hala dilimde adın var. Sözcük sözücük, cümle cümle işledim seni yüreğime...Hala kulaklarımda sesin tenimde tenin var. Geçmişimize mahkum ettiler bizi sevgili. Anılarımızla bugünü yaşamaya... Beni böyle soluksuz, seni böyle yarınsız, bizi böyle baharsız bıraktılar sevgili...

Hala avuçlarımda güneş kızılı saçların, hala elimde ellerin, hala gözümde hayalin ve hala tenimde kokun var sevgili ve sen hala ilk günkü gibi bendesin...

Ayrılık acısının müftelası ettiler bizi; karanlık, uykusuz gecelerin yoldaşı...Tanrıyı koydular aramıza, adınada kader yazgısı dediler sevgili. Boyun eğeceğimizi, ses çıkaramayacağımızı düşündükleri için, böyle uydurdular kılıfına...

Hala avuçlarımda güneş kızılı saçların var sevgili...Gözlerimin önünde, şarap rengindeki rüyalarımda ay tanrıçası yüzün var. Nefesimde kokun var sevgili... Öyle işlemişki hücrelerime, her nefes alıp verişimde odam sen kokuyor...Hala ellerimde ellerinin izi var sevgili. Tenime ilmik ilmik işlemiş parmak izlerin...

Dünyanın kahrını sırtımıza yüklediler sevgili. Aşkın tadına siyanür kattılar... Dilimizi, yüreğimizi yaktılar sevgili. Senden ayrı düştüğümden beri, gözüme sanki mil çektiler. Görmüyorum; Hiçbir şeyi görmüyorum. Dünya nimetlerine bakmıyorum. Ay tanrıçası yüzünden başka hiç bir şeyi göremiyorum artık...Onca zaman geçti, onca ayrılık girfi aramıza ama hala yanımdasın, hala aklımda, hala kanımda, hala rüyalarımdasın sevgili.

Son gecemizdeki gibi hala sıcacık tenim, hala dudaklarım nemli, hala gözlerim ışıl ışıl... Tıpkı senin gibi tıpkı senin şuan bulunduğun haldeyim sevgili.

Avuçlarımda; saçlarımdan kesip cüzdanıma koyduğun güneş kızılı bir tutam saçın, nefesimde, teninden sinen kokun, gözlerimde hala yıldızlar gibi parlayan, o son gecemizi aydınlığa bulayan gözlerin var sevgili...

Seni çok özledim...Seni özgürlüğümden, seni tüm yaşamışlığımdan, yalnızlığımdan tanımdan bilem daha çok özledim sevgili...

Alperen Karadağ
05.04.2003
(Ankara / Kızılay)