“Ben bir kenz-î mahfî (gizli hazine) idim. Görünmek için bu âlemleri yarattım.” Diyor yüceler yücesi. Her şey onda gizemli bir tümleniştir. Bu tecellînin ortasında kendime gelmenin sonatlarını oynuyordum Zindenaz.
-Varlıkların sırrı,sıraların en büyük gizeminde mutlak gerçeğin gölgesine amenna. Şimdi bu bilindik sırrın kademlerinde seni kendime kademeli yol yaptım.
-Ben yolcuyum mutlağa. Muğlak olandan mutlağa akan pınarların var.O yüzden sendeyim.
Hep aradığım,hep arandığım, hep arındığın bir ben öncesisin.
Gözlerin içe işlenmemiş resimler çizer. Yüreğinin duvarına seni çizer aşk. En güzel sevgilinin resmi olarak kalırsın gönül duvarımda.
-Her bakışta milyonlarca sırrın açıklanır aşka. Siner sevgim diz boylarına. Hizana kadar aşk olup susarım.
-Ölümüne beklemek, özlemek, yaşamak, istemek, yaşamak sireni çaldı senli kentimde. Bir iç savaş var sevgili. Seni kazanmaktan başka çaresi olamayan çaresizim.
işleri düşünmekten
Kalabalığın içinde kalabalıktan biri
Gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi
Sevgilimsin,ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli
Dün geceki tamamlanmamış sevişmeden