Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Devamını Oku
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Şu anda buradasınız:Hâl-i Endar! .. Şiiri - Yorumlar
6 Şubat 2025 Perşembe - 14:13:26
Coşmuş, çağlamışsın Derya Ozan, puanlarım yetmez Hâl-i Endar'a.Selam ve muhabbetle.
Kendi otobiyografisi çerçevesinde Türkiye'nin yakın geçmişini gergef ustalığında işleyen,bunu şiir sanatının incelikleriyle yapan,derin hissedişlerini kelimelerin kudreti yettiğince haykıran,nevi şahsına münhasır bir destan olan şiiri alkışlıyor;bunca manalı yolculuğu hissettiren yüreği canı yürekten kutluyorum...Mükemmeldi...Az bile tam puan...Saygılarımla...
Dörtlük dörtlük , dize dize tekrar yaşadım yakın tarihimi............Eyvallah usta teşekkürler
Puan az kalır gönlümü kabul buyur...............
Saygı sevgi muhabbetimle
Destansı bir hayat öyküsü hemde sosyal sorunları sırtlanmış. Çekilen meşakkati zevk edindiği açık, ancak şairi yıkan yan; etkili ve yetkililerdeki aymaza kaçan, toplumun (şair kendini kast eder gibi ise de, toplumu umur ettiği açık) sanki keenlem yekün, sayılır olmasını, hiç hazmedemediği belirgin hassasiyeti ve öfkesi olarak ortaya çıkmış. Bunların günceldeki somut örnekleri de işlenmiş ayrıca. Bunu kronolojik olarak zaten sarfını etmiş. Çalışmanızı tebrik ederim saygılarla.
Babam kulağıma; “İlhan’sın! ” demiş,
Amcam ayırt etmiş; “İlhami” aymış,
Ezân’la, Kâmet’le künyemi komuş;
OZAN İLO mahlas, sonradan aldım!
OZAN İLO’m yeter, yürek kaldırmaz,
Ne söylesen şartlı refleks aldırmaz!
İnşâllâh hâini RABBİM güldürmez;
Duâsın eyleyip, ALLAH’a saldım! ..
Çileyle Barışmak
Sizler yüz karası zamanın, anın
İsi, kiri, bitisiniz vatanın
Ey vicdanı pas tutanlar utanın
Ülkü gelin süslendikçe süslendi
Canlar hey, vatana adanan canlar
Mahpuslarda çile çeken civanlar
Dertlinin derdinden dertsiz ne anlar
Mustafa’'yla Fikri birer aslandı
Muhabbet sel oldu, sebebi sensin
Maskara oldu ya, kahrolsun, yansın
Bolu Beyi beyliğinden utansın
Köroğlu’'da bir kayaya yaslandı
Selâm olsun amirinden, erine
Sevgi yağar kalpten daha derine
Her zaman verilen kanlar yerine
Bu sefer verilen canla beslendi
Bağdan kopardılar, harmanda bitti
Kayada sekerdi, mahpusta öttü
Hesabı Allah’'a havale etti
Dağlar taşlar barış diye seslendi
Zülfikar Yapar Kaleli
Sevgili İlom birinci kıta bu uzunca hayat hikayesi şiirinin encamıdır. Fazlasını demesen de biz bilirdik.
'Allah en iyi bilendir'
Eylül
Neden feryad edersin divane gönül,
Narin tende figan eder darağacı.
Taşmedrese de şakir şakirdar bülbül.
Şivana boğulmuş bağda gül ağacı.
O ne yürek ki toplamış sinesine
Cananı, sevdası ile köz közleğince...
Zindan da nurlandı, meşaleler güne.
Dışarda... günü boğdu eylül gülünce.
Rifat Kaya
Can dost, benden bu kadarı geldi. ne olur afet beni. Kapında külenim.
...
'OZAN İLO’m yeter, yürek kaldırmaz,
Ne söylesen şartlı refleks aldırmaz!
İnşâllâh hâini RABBİM güldürmez;
Duâsın eyleyip, ALLAH’a saldım! .. '
'Dünyaya şaşı bakıyorum galiba,..' derdim.
Ozan ilo'nun gözleri hepten şaşı, ,,
Gönül dostu arkadaşım,
galiba dünyaya şaşı gözle bakıyoruz.
Çünkü yanılan biz olduk.Kula yaranamadık.
Haklı olarak,haksız olduk !
sevgiler ,başarılar.
OZAN İLO’m yeter, yürek kaldırmaz,
Ne söylesen şartlı refleks aldırmaz!
İnşâllâh hâini RABBİM güldürmez;
Duâsın eyleyip, ALLAH’a saldım! ..
___Bu sabah at kuyruklu,seyrek top sakallı, ve küpeli bir itle dalaştı paçama. Neymiş de Kıbrıs yükmüş satılsınmış.
başbakan elbette oğlunu askere göndermeyecekmiş... vs. vs...
Ağzının payını verdim ama...neye yararki.
memlektin hali hal değil.
şaşırdık kaldık vallahi..
Selam ve duamla gardaşım.
Hepsi biribirinden güzel ve büyük bir sabırla yazılmış şaheser bu. Tebrikler kardeşim.
Buna Türk Siyasi Tarihinin kitabını yazmak derler.Epey uzun soluklu,bir okadarda kaliteli bir şiir.Bu yaşımda sonuna kadar okumaya nefesim yetmişse şiirin sardığındandır.Çok tuttum.Ben de bu manadan bir şiirimi sayfanıza koymadan kendimi alamadım.Sizi yürekten kutluyorum.Selamlar,saygılar ve helalinden bir de tam puan ile.HŞT
Deli Dumrul
Satarsın, satamazsın diyerek biteviye,
Oy uğruna milletçe karışık bala vardık.
Devletin köprüsüne para verdik habire,
Çağ atlayınca devr-i Deli Dumrul'a vardık.
Eskiden tarımdı yerli malının özü,
Köyümden koyun kuzu, Anamur'dansa muzu.
Sanayi mi vardı ki, birtek Sümerbank bezi
Çağ atlayınca devr-i Deli Dumrul'a vardık.
Geliştik de ne oldu, Sümerbank'ları sattık
Bezler ellerde kaldı, bol bol nutukluklar attık
Paralı yollar yaptık, sokakları kapattık
Çağ atlayınca devr-i Deli Dumrul'a vardık.
Şeker dışarda ucuz, ne lüzum fabrikaya,
At nutukunu; ''Düşmeyin sakın ha tefrikaya''
Memleketi çevirdik bir anda Afrika'ya
Çağ atlayınca devr-i Deli Dumrul'a vardık.
Lira ne ki; el kiri, dolarla mark dururken
Hayalici oturup vurgunları vururken
Varolası Hükümet fişlerle avunurken
Çağ atlayınca devr-i Deli Dumrul'a vardık.
Bir laf çıktı ki şimdi, duyunca gözler dolar
Doğru sözdür; ''Bal tutan elbet parmağını yalar''
Bal tutmayan eller de zehir avcunu yalar
Çağ atlayınca devr-i Deli Dumrul'a vardık.
Ereğli-1985
Halil Şakir Taşçıoğlu
Bu şiir ile ilgili 31 tane yorum bulunmakta