Çelik kurşuna sevdalıydı,
kurşun ateşe,
ateş suya…
*
Çelik kurşunun ölümüne hükmetti.
Karşılıksız sevdası ölmeli düşündü.
Duygusunu mantığıyla sıvadı.
Pusu oldu sevdasına.
Yolunu gözledi.
Yine sevdası ateşten küçük bir çıngı,
tetikledi,
kör oldu gözü kurşunun.
Dönerek giderken hedefine,
eyvah,
eyvah,
eyvah…
Saplandı, çeliğin pusu kurduğu yüreğine.
Ve kurşun çeliğin yüreğinde öldü.
*
Çelik kurşuna,
kurşun ateşe,
ateş suya sevdalı.
Ateşin suya sevdasının hikâyesi çoktan yazılmış.
Hikâyeyi okumadı bile kurşun.
Ölmeden önceki son sözüydü.
Ateş sönmeli, su yanmalı.
Çeliği çelik eden ateş ve su ya,
kurşun bir açmazın içinde ölmüştü.
Çeliği sıfırdan sonsuza,
bir döngünün içine gömmüştü.
Hâl-i aşkımız bu…
Taş İskeleKayıt Tarihi : 2.2.2023 20:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!