Bu durumda ne ekleri?
Bu ne ekli kederdi?
İncelene incelene bitmedi...
En güzeli ismin yalın hali...
Sen yani...
Pişmanlığım…
kararsızlığım…
kabullenemeyişim…
Uzun uzun düşünmelerin-
den,
üzülmelerim-
den,
fal açmalarım-
dan
anlamsız saatler-
de
ve
sen-
i
bunca anlamlandırmak-
tan
pişmanım…
Seni bunca yüceltmek-
ten
pişmanım…demekle azalmıyor sancım.
Yaşarken ne de doğru gelmiştin…
İçim-
e
tam geldin…
Düşünmedim bile
sen-
i
başka bir noktaya yerleştirmeye..
İçim paramparça bir yapbozdu.
Sen tam gelmiş, bütün parçaları birleştirmiştin tek bir hamlenle…
Isınıvermişti içim çabucak…
Sanki tek sonsuz doğru sendin…
Sanki ilk aşktın..
Sanki hayaldin..
Dündünn.
Yarındın benim için…
Şimdi ise unutmak istediğim mesajlar silsilesisin…
yazdıklarını okumayı düşlememiştim..
sesin-
de
huzur bulduğum,
mesaj atarken bile ellerimin ısındığı sen
şimdi buz gibisin.
kara karanlık kasvetli…
En ağır olan da ihtimalleri öldürmekti..
artık gel-me-y-ecek
artık ara-ma-y-acak…
içim ısı-n-ma-y-acak beklemekle…
hayalim-
e
kabus damladı, içim karardı.
Unuttuğumu sandığım güven-
de
mucizemdin…
elimdeki bardak kırıldı,
avucum kan için-
de
sadece içim sızladı…
kan ağladım..
kana kana ağladım.
dışarıda kar yağıyordu,
elim kanıyordu,
pencereye biriken karlarla sildim avuçlarımdaki karı,
o da dayanamadı acım-
a..
ağladı…
Gitmek-
ten bahsederdin…
beni alıp götürmek-
ten...
İstanbul dışında nefes alınmaz, sanırdım.
“Ne olur beni kendin-
e
aşık et” dedin…
Beceremedim…
izin vermedin acılarını unutturmama.
“Kanarsam ölürüm, daha fazla sorma” dedin.
Soru sormadım. Soramazdım.
Oysa ben kapalı sandığım gönül sandığımın içinde ölüydüm…
anahtarı bendeydi,
kapım kilitliydi..
tabut odam-
da
karlar altın-
da
uyuyordum..
üstüm-
de
siyah bir örtü vardı. Etraf dumanlıydı.
Bir ışık mıydın, ses miydin, merhaba mıydın bilmem…
Kaydedememişim…
Seni yaşarken hayali arkadaşlarıma, çocuklarım-
a
okutmak için yazdıkların-
ı
biriktirmişim…
Oysa gidişinde elim-
de
varlığına ispatlar biriktirirmişim.. Farkında değilim.
Bilemedim…
bir varmış,bir yokmuş, sonra hep yokmuş, aslında var mıymış, böyle bir yere varılır mıymış?
Hayat bana zor geldi.. Hayatın hal ekleri, yaşamımın hız tümseği sanki.
İncindim..
İncelmek istedim…
Elim bir zehir aradı içmek için…oysa içimdeydin…
Çıktım, bir bir anlattım seni yağan kara..
Çıkarmak için sen-
i,
içimi soğutmak, soğuk almak, hastalanmak için en derin-
den..
Bitti….
sana, seni, sende, senden....sen.... bitti…
benden, bana, beni, bende...ben.....bitti...
Kayıt Tarihi : 3.2.2007 21:03:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Filiz Vela](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/02/03/hal-ekleri.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!