Yarım bardak çayın
Bitmemişti hikayesi
Unutulan masanın üstünde
Buz gibiydi
Demi kararmış,
Tortulaşmış dibinde şeker ,
Katılaşmış ,
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
kayıp bir değişime uyarladım kendimi
yarım, ılık, eksik...
kırılganlık yansıyor masanın üstündeki hikayeye,
hayatın içindeki kuş sesleri kadar her okuyana farklı duygular veren bir şiirdi.
Kutluyorum değerli yüreğinizi Serpil Hanım.
Sevgi ve saygılarımı sunuyorum
Değerli kalem dostu Veysel Bey ,o zaman şiir amacına ulaşıyor demek.Ne mutlu bana..
Her okuyan kendi gönlünün bir parçasını bulabiliyorsa..
Çok teşekkür ederim. Saygı ve selâmlarımla
Yaşananların tadı kalır,
Adı neyse ne...
Ve bir bardak çaydır bazen
Huzurun adı...
Bir adım ötesi başka bir haldir..
Belki de "sonsuz huzur..."
İnsan bu...
Kuş misali...
Daldan dala... Bir varmış bir yokmuş...
İçliydi..
Gerçeğin ta kendisi...
Tebrikler Serpil Hanım..
Anlayan yorumlayan yüreğinize teşekkür ederim Mustafa Hocam. Tam da öyle Hayat gelip geçmekte başka hallerde..Çok teşekkür ederim. Saygı ve selâmlarımla
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta