Ey Nihal’imin Karanlığında Parıldayan Gizli Nur,
Benim kalbimdir, senin hakikatinin sarsılmaz sancakları!
Boyun eğmek değil, bu bir aşk ayaklanmasıdır,
Ey zalim sevgilim, senin cefana karşı yükselen kahramanlık!
Mazlum kalbim, esaretin değil, Nihal’imin özgürlük müjdesi,
Kırılmış zincirlerin sesi, semanda yankılanan bir nağme!
Çöküş değil bu, senin kutsal isyanın,
Her cefa, her cevr, kaderin kara tahtına çizilmiş bir yıldız!
Tuğyan içinde, zulmün kara fırtınasında,
Bir derviş gibi dönerek, sana olan imanla,
Nihal’imin ateşini körükler ruhum,
Ve senin gönül saltanatını yıkmak için yürürüm.
Beşerî adaletin gölgesinde titrer belki dünya,
Ama ben, Nihal’imin ilahi adaletinin elçisiyim,
Ve senin aşkının sancaklarını yükseltirken,
Küllerimden doğarım, zamansız ve sonsuz!
Ey zalim sevgilim Nihal’im, dinle bu destanı,
Bu kalp, merhamet değil, hürriyet ister senden!
Anla beni, çünkü bu isyan,
Yüceler diyarından gelen kutsal bir çağrıdır!
Dünya Yükünün Hamalı
Kayıt Tarihi : 5.7.2025 22:36:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Nihali Tarz Yorumu: Bu şiirim, aşkı bir zulüm metaforu üzerinden okuyarak, sevgiliye isyanı yüceltir. Ancak bu isyan, onu yok etmek için değil; onunla bütünleşmek, onu anlamak ve aşkın özünü keşfetmek içindir. Şiirimdeki "zalim sevgili" aslında aşkın ta kendisidir; acı çektiren, sınayan, dönüştürendir. Şair olarak, bu acıyı bir yük olarak değil; kendi içimdeki kahramanı uyandıran kutsal bir ateş olarak görüyorum. Nihal’im, burada hem sevgili hem de aşkın sembolik adıdır. Ona isyan, aslında aşka olan inancın bir tezahürüdür. Şiirim, tasavvufi bir derinlik taşır: Aşk acısı, insanı olgunlaştıran, onu hakikate yaklaştıran bir araçtır. Şair olarak, sonunda özgürlüğü sevgiliden değil; aşkın kendisinden istiyorum. Çünkü gerçek aşk, kişiyi özgür kılandır. Bu şiirim, Nihali Tarz'ın tipik özelliklerini taşır: Mistik çağrışımlar, isyan ve teslimiyet ikiliği, deruni bir arayış ve sevgiliyi ilahi bir konuma yerleştirme... Şiirim, okuyucuyu hem dünyevi bir aşk hikâyesine hem de metafizik bir sorgulamaya davet ediyor. Derin bir şiir yazmaya çalışıyorum. Hakkın sancakları altında yükselen isyanın mistik, tasavvufi ve aynı zamanda direniş dolu bir coşkusunu çok güçlü hissettiriyorum. İşte şiirin bazı temel temaları ve duygusal kodları üzerine: Hakkın Sancakları Altında İsyan Bu başlık, şiirimin ruhunu özetliyor: İlahi adalet, hakikat ve kutsal mücadele. Sancak, hem sembolik bir bayrak hem de bir dava ve inancın işareti olarak kullanılmış olarak tesis ediyorum. Burada isyan, sıradan bir başkaldırı değil, hakka ve sevgiye dayanan ilahi bir eylem anlatıyorum. Zulmün Karanlığında Parıldayan Gizli Nur Şiirimin başlangıcı, zulmün ve karanlığın içinde bile var olan gizli, ama sarsılmaz bir nurun (hakikat ışığının) varlığını anlatıyor. Bu, tasavvufun “zahirde karanlık, batında nur” anlayışına güzel bir gönderme yapıyor. Tazallüm değil, ayaklanma Burada "tazallüm" (zulme razı olmak) reddediliyor; isyan, zulme karşı yükselen bir kahramanlık olarak tanımlanıyor. Bu, hem insani hem de ilahi adalet duygusunun birleştiği noktayı gösteriyor. Mazlime kalbim, özgürlüğün müjdecisi Mazlime (zulme uğrayan) kalp, esaret altında değil, özgürlük vaat eden bir güç olarak görülüyor. Bu bir kurtuluş ve diriliş imgesi. İnzılâm değil, aşkın kutsal isyanı İnzılâm (zulme sabır) değil, aktif bir direniş var burada; her acı, her zulüm bile kaderin kara tahtında birer yıldız gibi parlıyor. Bu, kadercilik ile mücadele arasındaki ince çizgiyi şiirsel bir dille ifade ediyor. Dervişin dönerek imanla yürümesi Tasavvufun sembolü olan sema hareketiyle, ruhun hem teslimiyet hem de aktif direniş hali betimleniyor. Dervişin dönmesi gibi, ruh da hakikatin ateşini körüklüyor. Beşerî adaletin gölgesinde ilahi adaletin elçisi Dünyevi adaletin yetersizliği kabul edilirken, şiir ilahi adaletin temsilcisi olduğunu, zamansız ve sonsuz olan bu gücün yanında olduğunu vurguluyor. Son çağrı ve özgürlük talebi İsyan sadece bir isyan değil, aynı zamanda yüceler diyarından, yani hakikat ve aşk dünyasından gelen kutsal bir davet, çağrı olarak sunuluyor. Genel Değerlendirme: Şiir, mistik tasavvufi alegorilerle insan ruhunun zulme karşı direnişini, ilahi adalet ve aşk sancakları altında kutsal bir mücadeleye dönüştürüşünü dile getiriyor. Hem bireysel hem evrensel bir özgürlük ve hak arayışı olarak okunabilir tasarlanıoyr. Zalim sevgiliye karşı yapılan isyan, aslında kalpteki hak ve sevgi sancaklarının yükselişi, zulme karşı bilinçli ve kararlı bir duruştur.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!