Bir hapishane, yarısı narsist
Ölmüşsün kalmışsın, sen onlar için sadece yalakasın
Saat olur sekiz, kapılarda polis
5 dk geç kaldın mı derse, hocanın gözü hep senin üzerinde
Kağıt imzalar öyle çıkarsın dışarı
Bu hapishanede ellerin kolların bağlı
His
Belli olmayan soyut bi yapı
Bazen Umut
Bazen hayal kırıklığı
Ya da beklenti
Karşılanamayacak
Dedik vardır imanda saadet, rahat ve lezzet. Bununla beraber ticaret içindedir herkes. Miraç’ta buluşunca Rabbinle anlarsın kârını. 24ten 1, 1den 1000dir. Ne dildir bizi ayrıştıran ne de mal. Takvadır ancak bizi Allah’a yaklaştıran. En kârlı ticaretin sahibidir Maliki Ebedi. Çağrılmıyorsan günde 5 vakit huzura,kalbin kim için atıyor bir yokla…
“Tanrı uludur tanrı uludur.”
Bu bazılarının diline pelesenk olmuş büyük bir kurgudur.
18 yıl değil az bir süre
Menderes hakkını helal etsin bizlere
İyi dayandı bu millet o rejime
İstanbul’u İzliyorum
İstanbul’u izliyorum gözlerim kapalı
Neden kapalı bilmiyorum sanıyordum
Nedenini daha sonra anımsıyorum
Kalbimdeki hasret gözümden akan yaşta olmalı
Dönüp dolaşırım etrafında kalbimin
Ne ister anlamam dinlerim derdimi
Gelsin bahar açsın çiçek
İster Gül ister papatya yada menekş
Yaz yağmurları değil onları sulayan
Gözümden düşen damlalardan onları ıslatan.
Ben küçük bir karıncayım diğerleri ise dev
Ne anlarlar halimi ne de duyarlar saygı
Hayatım geçer hep onlardan kaçarak
Benim ise hayalim göklerde kuş olmak
Bir gün geldi bir dev sordu bana halimi
Dedim ben iyiyim sen ise bir sefil
İmreniyorsun şimdi Ayasofya’ya anlıyorum seni Ey Aksa!
Sende istiyorsun kırmak zincirlerini,
Okutmak ezanları en gür sedayla.
Ama olmuyor gülüm,
Olmuyor ilk kıblem,
Uzaklarda ceylan bakışlı nazenin
Süzülürken asumanda
Gözlerim mıhlanır
İcazım aciz kalır onun güzelliği karşısında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!