Hakkımı Helal Etmiyorum Şiiri - Fatih Güler

Ana karnında başlayana
Çıkmam için yalvarana
Zalimliğini göstermek için
Dört gözle bekleyene
Kanlar uyuşmuyor diyerek
Çiftlere yalan söyleyene
Anne, baba, kardeşimi
Son nefeslerine dek
Dert içine atana
Siyasetin pisliğine bebekten bulaştıran
Ahlaksız yalaka zihniyete
Hakkımı helal etmiyorum

En fazla üzüldüğüm acaba nedir
Arkadaş oldu hep bana sedir
Hiçbir hayatın tadına
Bakamadım ya sabır
Gülüp geçtim sabrın sonu selamet
Annemin helal sütünü
Engelliğimden dolayı içemedim
Bunun yanında hiçbiri önemli değil
Anamın helal sütünü içemediğimden
Hakkımı helal etmiyorum

Üç can parçama
Üzerime düşeni yapamadım
Kol kanat olamadım
Şu duruma düşürene
Hakkımı helal etmiyorum

Ya fatih güler
Gidiyor yalçın güler
Sana ne var ki dünyada
Beni kimseyle karıştırma
Kızı bin kişi ister
Tek kişi alır
Babanla aran nasıl
Ne zaman evleniyorsun
İmansız, çapkın, sapık
Babanı üzme, yemeği düzgün ye
Baban senin için içiyor
Allah belanı versin diyene
Söz, huyla canımdan can alana
Canımı benden koparana
Beddua edene, alaycı söyleme
Gereksiz tavır alıp
Sapma sapan konuşana
Yerini sözünü bilmeyene
Bir düşünüp bin konuşana
Sözünün eri olmayana
Benle işi düşünse yanaşarak açıp
İşi düşmeyince yanımdan uzaklaşarak kapatana
Çektiğimi gören gözle görmek istemeyip
İhtiyacımı bilmezlikten gelene
Başkası yüzünden değerimi bilip bilmeyene
Bin bir tilkilikle kötülük düşünene
İşine gelince öyle
Gelmeyince böyle davranana
Köprüyü geçtikten sonra bambaşka olana
Birisine yaralanmak adına saflığımı kullanana
Kendisine yapılmasını istemeyeni başkasına yapana
Doğruyla yanlışı, günahla sevabı
Sevgiyle nefreti, saygıyla intikamı
Geçmişle geleceği, dünyayla ahreti
Acıyla tatlıyı, maddiyatla maneviyatı
Dostla düşmanı, şeytanla meleği
Cennetle cehennemi, kaşla gözü
Kapıyla pencereyi, Antep’le Maraş’ı
Yalanla doğruyu birbiriyle karıştırana
Öteki dünyayı düşünmeyerek yaşayıp yaşatana
Hakkımı helal etmiyorum

İnsan eline düşürüp
Hayvandan beter edene
Doğduğuma pişman edip
Kainattan soğutarak insansız hayatı özendirene
Kuruş etmeyenle yaşamak zorunda bırakana
Hayatımı keyfine göre yaşattırana
Gülüşüme bile gereksizce burnunu sokana
Verilen sözü unutarak tutmamaya çalışana
Beni düşünür yapıp başkasına yaşayana
Kurulan lanet düzene
Hakkımı helal etmiyorum

Duygumun kıymetini bilmeyene
Sevgimle saygımı küçük görüp eğlenene
Sadece dille saygıyla sevgi gösterene
Her türlü hakkımı dürüm yaparak
Her türlü yiyene
Gözüme yağmur yağdırıp gözümden kaybolana
Yüreğimle geleceğini garanti altına alana
Sağdan göstererek soldan çomak sokana
Fatih Güleri son sınıf görene
Dünyamı karartıp keyfe keyif katana
Sabrımla suskunluğumu çok güzel kullanana
Hep geleceğim deyip
Hiç gelmeyip bekletene
Sevgime karşılık vermeyene
Bana karşı başkasının ajanı olana
Her şeyime karışmak isteyene
Dost görünüp arkadaş bile olmayana
Kendisinin yemediği, giymediği, içmediği artığı
Bana yedirmeye, içirmeye, giydirmeye çalışana
Hakkımı helal etmiyorum

Suçlu mahkumdan farksız
Suçsuz mahkum yapıldım
Ayağıma zincir bağlayıp dilim kesildi
İşkence koğuşundan spastik engelli çıktım
Dört duvara hapsoldum
Yemeğim zıkkım edildi
Hayatım zehir ettirirdi
Bunalımdan kurtulmak için
Günahımla yalnız bırakıldım
Görüş günüme gelen olmadı
Hatırım sorulmayıp derdim bilinmedi
Kanayan yürek yaşım silinmedi
Kendimi tanıyıp bilen bildi
Bilmeyen işine gelmedi
Dost görünüp sırdaş olunmadı
Sır tutup sırrım verildi
Vefasız olmayıp yapayalnız bırakıldım
Çektiğim yetmiyormuşçasına bide bunlar eklendi
Hayata güvenim iyice kırıldı
Beni benden eden
Lafımı sözümü anlamayıp
Duymak, görmek, okumak istemeyen
Yazdığımı yanlış anlamaya özen gösteren
Yada hep haklı çıktığım halde
Belki önemsemeden anlamayıp unutan
O, bu, şu
Onlara, bunlara, şunlara
Ona, buna, şuna
Hakkımı helal etmiyorum

Vatanın önünü kesip
Kesmeye yardımcı olana
Türk milletinin geleceğini karartana
Türklerin acılarını görmezden gelip
Başka millete kucak açana
Ülke toprağını çattırmadan yabancıya satan
Menfaate bunu görmezden gelen satılığa
Yıllardır oynanan oyunu yutan obura
Köleliği marifet sayan karaktersize
Bir buradan, bir şuradan diyene
Gazeteciliği yapmayan medyaya
Aydını susturmaya çalışana
Askeri, doktoru, öğretmeni çökertmek isteyip
Buna yardım yataklık yapana
Adaletin, eğitimin, sağlığın içine edilip
Şuna alkış tutana
Düşmanı koynuna alıp
Başkasına vatan hainisin diyebilene
Korktuğu insana iftira atıp
Hukuk dışı önünü kesmeye çalışana
Sağ gösterip sol vurana
Menfaat adına adını yalakacılığa çıkartana
Koltuğa saç, sakal, bıyığını satana
Edebiyat ağzıyla halkı uyutarak kandırıp
Derinden düşmanla işbirliği yaparak anlaşana
Türklüğü yeryüzünden tamamen silmeye çalışıp
Bunu görmezlikten gelebilene
Allah diyerek soyup soğana çevirene
Milletin anasını, babasını, kardeşini ağlatana
Halkın parasını yiyip yedirene
Halkı sömürüp aile vatanı kurana
Hatasını halka ödetip daha azana
Sözle, eylemle Milliyetçiliği ayakaltına alana
Ülkücüyü kafaya göre oynatmak isteyene
Halka tehdit savurup küfür edene
Tüm Türklük değerlerini silmeye
Bomboş fare beyne koyana
Hakkımı helal etmiyorum

Göremeyene göz, duyamayana kulak
Yürüyemeyene ayak, zihinsel engelliye duygu
Spastik engelliye beden
Kol kanat olmayana
Engellilerin yanına gitmeyip yanında gezdirmeyene
Güzel gözle bakmayıp kitap okumayana
Tatlı söz söylemeyip şirin gözükmeyene
Engelliye engel olup
Engelli yer, araç, gereçlerini kullanana
Her türlü hakkını
Duygusunu kullanarak gasp edene
Yürek tercümanı olmayana
Derde derman aramayana
Engelli yolları kaldırmayana
Geçmişi arattırıp gelecek yılları korkutana
Gönül yaraya merhem bulup sürmeyene
Özel, sosyal, genel ihtiyacı karşılamayana
Tek bir engelli sözünü dahi
Hiçbir ortamda dillendirmekten aciz olana
Engellileri yeryüzünün son sınıfı görene
Hayatı herkesten farksız maddi
Manevi doyasıya özgürce yaşatmayana
Dünya ile Türkiye’de yaşamaya çalışan
Tüm engelliler adına
Hakkımı helal etmiyorum

Hak veren Allah, alansa kul
Dünyaya getiren Mevla, öldürense insan
Sonsuza dek yaşatan Allah
Yaşamaktan besbeter ettiren kadınla erkek
Allaha elbet boynum kıldan ince
Kuluna ise hiç eyvallahım yok
Manevi borcum olan
Üç yürekli insan dışında
Maneviyle maddi hakkımı kim yediyse
Hakkımı helal etmiyorum

Valla kusura bakılmasın da deyip
Haddi aşan isyan var yüreğimde
İçimde tuttuğum zehri yere kusup
Yutarak hesabı sormak yakındır zihnimde
Resmini kalbime koyduğum karasevdam gönlümde
Yalçın dağının yanındaki yürekler beynimde
Yaşadığım dünyanın kul adaletine söverek
Hakkımı helal etmiyorum

Belki şu an
Yüz kitabım olabilirdi
Hadi bilemedim elli
Yada yirmiyle yirmi beş falan
Veya yapımcıların kralıydım
Saray köşkünde şeytana çomak çekiyor
Denizin bayatlamış balığını terk ederek
Fındık fıstık yiyordum
Veyahut Avustralya, Meksika, kanada, brezilya
Dünyanın her bir yerinde
Ülkemin parasını yiyerek
Ülkeme küfür ediyordum
Dertten uzak keyif arasında
Uzağın deryasında yüzüyordum
Sağ elim yağda
Sol elimse baldaydı
Önümde viski, yanımda hatun vardı
Ama çocuğun geleceğini düşündüğüm için
Bunların hiçbiri olmadı
Ölene kadarda olmayacak
Tabi ki asla pişman değilim
Amma velakin kıymetimi bilmeyip
Şeytanlığını üzerimde oynamaya devam edene
Hakkımı helal etmiyorum

Benle dalga geçerek
Bana diyeceksin ki
Ne olursun bana
Hakkını helal et
Hakkını helal etmezsen
Ne halt yiyeceğiz
Aslında haksız değilsin
Hakkımı helal etsem de
Etmesem de aynı bok
Yiyip kusamayan ben
Yiyip kusan siz
Her haltı karıştırıp
Haklı çıkan sizler
Olup bitene bakıp
Evde mahkum ben
Öterek her istediğini yaptıran siz
Susarak kendimle baş başa ben
Her istediği yapılan siz
Her yola çekilen ben
Siz ne düşünürsünüz bilemem de
Huylara eyvallah der ahreti düşünürüm
Yani hayatım yalnızca eyvallahtan ibaret
Huyum budur adem Havva torunu
Kabul ediyorsan et
Etmiyorsan yüzüme vur ki
Arkandan bıçak saplanmasın
Fatih güler olmak kolay olsaydı
Canımı her türlü yakanın
Asla gözyaşına bakmaz
İnim inim inletir
Kral gibi yaşardım
Bu yüzden de
Size hiçbir ifade etmezse bile
Canımı her türlü yakana
Üstüne defalarca basarak
Hakkımı helal etmiyorum.