Hakkı gel sırrını eyleme zahir,
Olmak ister isen bu yolda mahir,
Harabat ehlini hor görme şakir,
Defineye malik viraneler var.
Merhametsiz karanlık içindeyim
Ne zaman güneş doğacak bilmiyorum
Mavi denizlere mor dağlara karşı
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Devamını Oku
Ne zaman güneş doğacak bilmiyorum
Mavi denizlere mor dağlara karşı
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
"biz dervişiz bu ayyaş. borcubdan tantanasından yetti artık, bundan kurtulalım.sonra da kendini attı deriz.güzel de bir hikaye uydururuz hakkı'nın sefil oğlu bile derviş olmuş kırklara karışmış, kral adam hakkı efendi derler, yine övgü hakkı'ya gider" diye düşünüp söyledikleri bir senaryo yazasım var.
Kalplerin içini yalnızca Allah bilir.
Af buyurun, birlikte mi içtiniz ?
Bu nasıl iş olmuş. Şarap içe içe kırklara dervislere karişa.. Olacak iş değil. Burda bir yanlışlık var....
Hayır doğrusu şakir’dir zaten.Şakir İbrahim hakkının oğlunun ismidir
İbrahim Hakkı Hazretleri'nin Şakir ve Zakir adında iki oğlu vardır. Hasankaleliler her ikisine de sonsuz saygı ve sevgi duyarlar. İbrahim Hakkı'nın küçük oğlu Şakir, yavaş yavaş itibarını kaybetmeye başlar. Son derece dindar olan Hasankale halkı Şakir’in her zaman meyhaneye gitmesine çok kızar olmuşlar. Şakir gününün büyük bir kısmını meyhane köşelerinde geçirir.
Zakir ise tıpkı babası gibi son derece dindardır. Bir gün İbrahim Hakkı Hazretleri Şakir'in meyhane borcunu ödemek üzere meyhaneci ile görüşür. Meyhaneci, İbrahim Hakkı Hazretleri’ne der ki:
"Şakir'in hiç bir şekilde bana borcu yoktur. Sebebine gelince, Şakir sabahtan gelir oturur, akşama kadar şarap içer. Ertesi günü gelince, onun şarap içtiği fıçıyı dolu bulurum. Bana bir masrafı da yoktur, borcu da,"
Bu cevabı alan İbrahim Hakkı Hazretleri, Zakir'in artık bir ermiş olduğuna kanaat getirir. Bir gün İbrahim Hakkı Hazretleri, oğullarını imtihan etmeye karar verir. Sabah namazından önce iki oğlunu da yanına alarak kaleye çıkar. Tan zamanı burcun önünden tam otuz dokuz tane güvercin geçermiş. Bunlar kırklardan olan perilermiş. İbrahim Hakkı önce büyük oğlu Zakir'e dönerek, "Oğlum Zakir kendini burçtan aşağı at" der. Zakir korkar, babasının isteğini yerine getiremez. İbrahim Hakkı Hazretleri daha sonra küçük oğluna döner, aynı teklifi ona da yapar. Şakir hiç gözünü kırpmadan babasının sözünü dinler ve kendisini kalenin burcundan aşağı atar. Tam o esnada otuz dokuz güvercin peydah olur. Bu otuz dokuza bir de Şakir ilave olur ve kırk olurlar. Böylece Şakir kırklara karışmış olur.
İbrahim Hakkı Hazretleri diğer oğlu Zakir'e dönerek şöyle söyler:
Hakkı gel sırrını eyleme zahir,
Olmak ister isen bu yolda mahir,
Harabat ehlini hor görme Zakir,
Defineye malik viraneler var.
Umarız o defineler bizimde yolumuza düşer efendim..Allah rahmet eylesin..
Defineye malik viraneler var...
Hakkı gel sırrını eyleme zahir
Hakkı gel sırrını eyleme zahir,
Olmak ister isen bu yolda mahir,
Harabat ehlini hor görme şakir,
Defineye malik viraneler var.
RABBİM O DEFİNELERİ KEŞFETMEYİ NASİP ETSİN..........
Hak dostunun duygulari...
Ancak böyle olur....Allah rahmet eyleye..
Bu şiir ile ilgili 10 tane yorum bulunmakta