Destur almayınca çıkma
Gideceğin yola, gönül
Yâdelin gülünü kokma
Kapılmazsın sele gönül
Ekenekler kıraç, çorak
Gülzârların hepsi kurak
Hevâi hevese merâk,
Etme bakıp sola gönül
Korkular verip susturdu
Sıkıştırarak kıstırdı
Tavuk edip gurk bastırdı
Taştan olan fola, gönül
A. B. D’en direktif alıp
Mandacılığında kalıp
Parti, parti, parçalayıp
Muhtaç etti pula, gönül
İşgâl bayrağı kaldırdı
Bak düşmanları güldürdü
Ülkeyi, piçle doldurdu
Beni, böle, böle, gönül
Şimdi sıra sana geldi
Yüz yıllık müptezel soldu
Hâlimize deden güldü
Bunları kişele gönül
Meskenimiz oldu konut
Delillerimizse somut
Dilini, Dînini unut
Yeter papaz, vale gönül
Dünden belli olur yarın
Belliki kırılmış farın
Popcuların Topcuların
Başı Lefter, Pele gönül
İlerisi gerisiyle
Ötesiyle berisiyle
Domuzların derisiyle
Konutu döşele gönül
Ermeni açınca kertik
Dîn dilimiz oldu yırtık
Bana neyi bırak artık
Kürre i köşele gönül
Sen beşerde harikasın
Haine gerilir kasın
İtlâf etme, kurtarırsın
Öldürme; örsele gönül
Tarzı hayâta bak hele
Musibeti keder bile
Ne dilersen Hakk’tan dile
Minnet etme kula gönül
İSLÂMİ’yim hançer elde
Küfre lânet okur dilde
Leşlerini hele gelde
Koyda dolsun sele gönül
Mehmet İslami
Kayıt Tarihi : 18.3.2023 15:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!